Giriş
(3)

Kızgın dişi köpek

ophelia
1.5 yaşında kafayı yemiş bir köpek var, her sabah bacağıma sürtünmek suretiyle mastürbasyon yapmaya çalışıyor, hava soğuk olmasına rağmen bu çalı çırpıya sürtmek istediği zamanlar sürekli hızlı nefes alıp veriyor bu da hayvancağıza sıcaklar bastığını düşünmemi sağladı. günün yarısı böyle. neyse hayv
1.5 yaşında kafayı yemiş bir köpek var, her sabah bacağıma sürtünmek suretiyle mastürbasyon yapmaya çalışıyor, hava soğuk olmasına rağmen bu çalı çırpıya sürtmek istediği zamanlar sürekli hızlı nefes alıp veriyor bu da hayvancağıza sıcaklar bastığını düşünmemi sağladı. günün yarısı böyle. neyse hayvan kafayı yiyor kısacası, ne zaman geçer? ne yapalım? çözümü var mıdır bu işin? çiftleştirmeyi düşünmüyorum.
0
ophelia
(31.10.07)
kızgınlık döneminde vücut sıcaklığı artar, normaldir. hem onun yaşam kalitesini artırmanız hem de sizin rahat etmeniz açısından bir an önce köpeğinizi kısırlaştırmanızda fayda var. kısırlaştırma köpeğinizin bazı hastalıklara yakalanma riskini düşürdüğü ve yaşam süresini arttırdığı gibi çiftleşmek için evden kaçma, kavga etdip yaralanma, huysuzluk yapma ihtimalini de ortadan kaldırır.
bu konuda genel bilgi için:
www.havhav.com
www.minikpati.com
www.juen.com.tr
www.juen.com.tr
0
zen spider
(31.10.07)
en az bir kere doğum yapmadan köpekleri kısırlaştırmak yanlış diye biliyorum ama en doğrusu veterinere sormak tabiki..
0
dd
(01.11.07)
erişkinliğe ulaştıktan sonra ne kadar erken kısırlaştırılırsa sağlığı için o kadar iyi. özellikle dişilerin doğum yapmadan kısırlaştırılması öneriliyor. bir kere doğurtalım/çiftleştirelim sonra kısırlaştıralım düşüncesi hayvana pek yarar sağlamıyor, yalnızca insanların ego tatmini...
0
zen spider
(02.11.07)
(1)

woven hand'in albumlerini arıyorum, bulamıyorum

promilius
arkadaşlar işbu grubun albumlerinin-özellikle mosaic adlı olanın- rapidshare, torrent cart curt linkini bilen varsa vır vır...yapın bi güzellik..
arkadaşlar işbu grubun albumlerinin-özellikle mosaic adlı olanın- rapidshare, torrent cart curt linkini bilen varsa vır vır...

yapın bi güzellik..
0
promilius
(29.10.07)
korsan'a hayır! parasını verin, güzel güzel indirin bence...
www.7digital.com
www.emusic.com
0
zen spider
(31.10.07)
(2)

taksim civarında 8 9 ay kalınacak yer?

tsubasakamisamamirai
var mıdır? bildiğiniz, tecrube ettiğiniz ya da en azından duydugunuz?
var mıdır? bildiğiniz, tecrube ettiğiniz ya da en azından duydugunuz?
0
tsubasakamisamamirai
(17.10.07)
nasıl bir soru bu? taksim parkı var hava soğuk olmazsa kalınır bence. taksimde nerde kalmak istiyorsun? otel mi? hostel mi? ev mi? park mı? burger king'in terası mı? nedir yani? lütfen biraz özen biraz dikkat. tabi cevap almak istiyorsanız.
0
ozdek
(17.10.07)
aradığınız evse, şu sitelere de ilan bırakın derim:
www.evpaylas.com
www.evarkadasi.com
www.wapur.com
0
zen spider
(18.10.07)
(2)

Ozalit

nop
150 x 90 renkli baskıya kaç ytl verirsek kazık yememiş oluruz? Ne isterler?
150 x 90 renkli baskıya kaç ytl verirsek kazık yememiş oluruz? Ne isterler?
0
nop
(17.10.07)
www.kolayposter.com sitesinde ki fiyatlar her daim caziptir
0
ihtiyar hayvan
(17.10.07)
artık poster baskı fiyatları çok indi. kullanılan kağıdın ve baskının kalitesine göre değişiyor ama ortalama 20-30 YTL civarında. istanbul'da netcopy ve unocopy'nin fiyatları gayet makul diye biliyorum.
0
zen spider
(18.10.07)
(9)

hangi gazete okunmalı?

gioberg
merhaba,yarından itibaren düzenli olarak aynı gazete veya gazeteleri almaya başlıyorum. sizce hangi gazeteler günlük olarak alınıp okunmaya değer?yalnız bu arada,doğan grubu gazetelerini almak istemiyorum aksi halde zaten ilk tercihim radikal olucaktı. radikal dışında,radikal çizgisinde olan ve tabi
merhaba,
yarından itibaren düzenli olarak aynı gazete veya gazeteleri almaya başlıyorum. sizce hangi gazeteler günlük olarak alınıp okunmaya değer?
yalnız bu arada,doğan grubu gazetelerini almak istemiyorum aksi halde zaten ilk tercihim radikal olucaktı. radikal dışında,radikal çizgisinde olan ve tabi mahallenin bakkalında bulunabilcek bir gazete önerebilir misiniz?
(ilk tercihim tabi cumhuriyet olucak tabi ama cumhuriyet'ten başka alternatiler arıyorum.)
teşekkürler.
0
gioberg
(17.10.07)
akşam iyidir en azından köşe yazarlarını okursunuz.
0
devourthedamned
(17.10.07)
yok abi gazete mazete. Artık yayın işlerini yürüten kurumlara güvenmek bitti. Eline günün erken saatlerinin rutubeti olan, matbaadan çıktıktan sonra ilk senin iç sayfalarına baktığın, "şunun ebat olarak daha küçüğünü (en x boy) neden yapmıyorlar?" diye kendi kendine sorduktan sonra "cebelleşmesi olmasa tadı olmazdı" diye yine kendi kendine cevap verdiğin, sonra haberlerini, köşe yazılarını okurken "uyuntu okur olup her yazana, yazılanın her açıklamasına kanmadan, alternatif görüşleri de belleğimde saklayarak okuyacam..." derken adamın tekinin yazdıkları ile uçmaya başlayacağın, uçarken vicdanının rahat olduğunu hissedeceğin, kısaca genel anlamda öznel fikirler ile donatılmış olduğu halde gazete hakkında kabızlık çekmeden "nesnel, okunur" diyebileceğin, yarısından fazlası ya da en azından bu kadarına yakını reklam olmayan bir gazete yok.
eşşekliğimi sonuna vardıracağım ama bir anırtım da yukarıdaki yazılmış olanların martavaldır demezsem tuvaletimi rahat yapamayacam.
gazete seçme, hatta gazete okuma; böyle ökküz gibi söylüyorum, sen (siz) insan gibi anla(yın). okumayın gazete. çok istiyorsanız hepsini alın, sabahtan akşama kadar kasıp hepsinden "1 adet gazete" edebilecek kısımları kesip yapıştırıp yeni gazete yapın.
hemen her şeyde, özellikle alışverişlerde yaptığınız gibi (gazete nevi) okurken de seçici olun. işinize yarayacak olanı, değerli olanı, değecek olanı seçin bulun. ahan da önünüzde internet, akademik bir süreçte değilseniz bile böyle sürdürün, seçin okuyacaklarınızı onca rezilliğin, pisliğin içinden. tv izlerken zap yapar gibi.
kendilerine ve sırtından geçindikleri topluma saygısı olmayan, bir dediği bir dediğini tutmayan, patronlarının ve eşrafının çıkarları işin içine girince olanı biteni çarpıtan ya da eksik tutan, yazmayan bir yayın organını beslemek dahi ayıp bana göre. böyle bir yerde çalışıyor olmanın ise açıklamaları var ise bile açıklayanın da içinin sıkılmasına neden olacaktır diye düşünürüm.
don gömlek alırken, tv seyrederken (ya da aylık paket seçerken), internette sürücü ararken, edindiğin müzik albümlerini dinlerken yaptığın gibi seçici ol, sürekli dikkatte dur. Sıkıcı ama başka çaresi yok.
Yoksa "vadaaaaa" olursun, uyuntu teyzenin bol alışveriş yapabilmesi için yük taşıttırırlar.
haa, götün yiyorsa kendi yayın organını çıkarırsın, ama öteki yayın organlarının işine gelmeyen bir şeyler yazdığında ve bunlar okunur (okur tarafından tercih edilir, dikkate alınır) hale gelmeye başladığında senin yayın organın ile onların bir takım organlarını eline verebilirler, ayrı ya da benzer konu...
ya; sabah sabah, akşam akşam, posta posta, zamanının en radikalinden.
pırt!

not: gazeteye verdiğin para dışında reklam gelirlerinden de hayvan gibi paralar kazanıyorlar ve biz okudukça daha çok reklam satabiliyorlar. beslememek de gerek. bu yüzden sıçtımın monitörüne bakacaksın, bulacaksın sevdiğin yazarları ve düzgün haber kaynaklarının düzgün haberlerini, gözlerin yoruluyorsa gazeteye verdiğin aylık para ile printer alıp basıp okuyacaksın, o ebatta olmaz, cebelleşmezsin, "ne yapıyorsun?" diye sorduklarında aldıkları yanıt üzerine "manyak..." falan derler. haklı olma olasılıkları olacaktır.
0
laugh
(17.10.07)
vatan fena değil. delilikle dahilik arasındaki ince çizgide dolaşıyor.
0
ozdek
(17.10.07)
bir günde iki gazete alarak zaman ve radikal okuyun ve her konuda herkesin fikri hakkında bilginiz olsun. şahsen ben öyle yapıyorum. çünkü bu ikisinin toplamı, yazılı medyanın büyük bölümünün özeti olmakta.
0
nesilsiz
(17.10.07)
ben de zaman mutlaka listende olsun derim. özellikle köşe yazıları, ve değişik kesimlere yazdırdığı yorum sayfaları gündemi yakın takip ediyor, ettiriyor
0
efruz
(17.10.07)
bence de okunacak düzgün bir gazete yok ama bir abdurrahman çelebi belirtmemiz gerekirse vatan derim.
0
temasettin
(17.10.07)
zaman derim ben de. fethullah gülen ve cemaat dışında da çok şey oluyor. tasarımı da iyi.
0
nihilanth
(17.10.07)
zaman derim. tarafsız bir gazete olmasa da en fazla içerik ve bilgilendirici haber zamanda olur.taraflı yaptığı haberlerin çoğunda da yalan yanlış şeyler söylemez,çarpıtmaz; sadece taraf olur. tasarımı da gayet güzeldir. rahat okunur.
0
jkulakwalker
(17.10.07)
birgün
0
zen spider
(18.10.07)
(6)

bukalemun nerde bulunur

la grande
nerde bulunur? kaça satılır?
nerde bulunur? kaça satılır?
0
la grande
(16.10.07)
iki aylık bir ilan intoko.kijiji.com.tr
0
jolietjake
(16.10.07)
il/ilçe ? çoğu petshop satıyor ama alırken dikkat etmeniz gereken şeyler var, beslemesi de kolay değil. zaten kış geldi ısıtıcı vs bir sürü ekstra masraf çıkarır ve acemi olduğunuz için hayvanın hayatını riske atmış olursunuz.

evinizde 24 saat yanan bir kalorifer yoksa acemiliğinizi yazın üzerinizden atın derim yazık olmasın hayvana.
0
kimlanbu
(16.10.07)
il istanbul ilçe levent... ofise almayı düşünüyolar, ihale bana kaldı. ortam villa, gayet sıcak içerisi..
0
🌸la grande
(16.10.07)
çoğu pet shop iguana satıyor, tam olarak aynı değiller. Iguana da oluyorsa carrefour ve profilo avm'deki pet shoplarda vardı.
0
jolietjake
(16.10.07)
bunlar çok nazik hayvanlar ve bakması çok zor. benim de vardı ama kaçtı bulamadık sonra. söylemem gereken uygun ortam olmazsa ölüyorlar. örneğin kışın canlı sinek bulmak gerekli, suyu ancak yaprak üzerinden içiyorlar, ortamı sakin ve korunaklı aynı zamanda belli sıcaklıkta olmalı. vb. bizimkini antepten getirmişlerdi. bence iguana alın onlara bakması daha kolay..
0
tan vakti
(16.10.07)
yabani hayvanların doğasından koparılarak yapay ortamlarda bakılmasına karşıyım, sizin de bu hevesten en kısa sürede vazgeçmenizi dilerim. yazın doğada bukalemunları gözleyip fotoğraflayarak gayet güzel zaman geçirebilirsiniz, hayvanceğizin de kanına girmemiş olursunuz...
0
zen spider
(18.10.07)
(10)

bir izmirlinin adanada yaşayabilme olasılığı

can see
bu saatten sonra.erkek. yaş 30. 1)bir izmirlinin adanada yaşayabilme olasılığı?hayat boyu.not : istanbul sevmez kişiyim. kaostan hoşlanmam. huzur ortamı adamıyım :(2) adanalı olmadığı bir bakışta (sanırım) anlaşılacak bir çift (varsayılan eş kişi adanalı) bu şehire huzurlu bir yuva olarak bakabilir
bu saatten sonra.
erkek. yaş 30.
1)bir izmirlinin adanada yaşayabilme olasılığı?

hayat boyu.
not : istanbul sevmez kişiyim. kaostan hoşlanmam. huzur ortamı adamıyım :(

2) adanalı olmadığı bir bakışta (sanırım) anlaşılacak bir çift (varsayılan eş kişi adanalı) bu şehire huzurlu bir yuva olarak bakabilir mi? kafasında ciddi soru işaretleri olan kişi benim.

soru işaretleri uyandıran alıntılar aşağıda:
---
...agresif sehir...
...girilmeyecek tonla mahallesi vardir.
...etliye sutluye karismadan "anca" yasayabileceginiz sehir..
...conolari meshurdur...
...memleketim diye soylemiyorum.. cok cingen mekandir.. benden uzak, allah'a apollon'a, venus'e yakin olsun...
[lost in the sky, 12.09.2006 07:23 ~ 19:23)#10030604]

----
- bir tane kısa marlboro verir misiniz?
büfeci ağır abi ses tonuyla cevaplar:
- ne yalvarıyon lan, adam gibi istesene!
[sunepe kahraman, 21.02.2007 02:30 ~ 09.03.2007 00:59)#10598873]

----
metrekare başına yüz delikanlının düştügü şehir.
[shadow dancer, 03.06.2007 23:22)#10919834]
(kurtlar vadisi delikanlıları?

---
(bkz: adana dili ve edebiyati )
---

3) #10030604 lost in the sky
#10039815 greenish
ard arda gelen bu iki zıt yazının yazarları buralardaysa el aman, bir fikir.
0
can see
(12.10.07)
kisiye baglidir.
adanada kimlerle olacagina,
izmirde kimleri birakacagina baglidir biraz.

bana sorarsaniz, mekanlari guzel yapan insanlardir.
ama ote yandan, yine de ben izmiri birakip veya istanbulu birakip adanada yasayamazdim, o da bir gercek.
0
la traviata
(12.10.07)
soruyu biraz genişlettim :(
0
🌸can see
(12.10.07)
insanları sıcaktır ceplerindeki son parayla yemek ısmarlar, ama havası da çok sıcaktır öldürür adamı. yazın kaçabileceksen yaşanır.
0
sourlemonade
(12.10.07)
izmirde de yaşamış bir adanalı olarak;
1 - duyduklarınıza inanmayın yaşayarak öğrenilir bazı şeyler.
2 - çekinmeye gerek yok adanada bir çok sarı saçlı mavi gözlü insan mevcut bakar bakmaz kimse aa sen adanalı değilsin gel ulan buraya muamelesi yapılmıyor.
3 - girilmeyecek mahalleleri var evet ama izmirde de bu tip mahalleler mevcut oranlama yaparsak adana ve izmir arasında bu konuda çok fazla uçurum yok.bu tip mahalleler her şehirde mevcut.adanada huzurla yaşayabileceğiniz bir dünya mahalle mevcut.
4 - sözlükte yazılan bu konuyla ilgili çoğu entry önyargıyla yazılmıştır bunu burada yaşadıktan sonra anlayabileceğinize inanıyorum.
5 - insan heryerde insandır siz kimseye bulaşmadığınız sürece kimsede size bulaşmayacaktır.kötü niyetli insan heryerde mevcuttur buna rastlama ihtimaliniz diğer şehirlerde yaşama ihtimalinizden pekde fazla değildir.
6 - aslanın olduğu heryerde çakallarda mevcuttur adanada aslanlarda vardır çakallarda..tıpkı istanbul gibi izmir gibi..
velhasıl burada çekinmenize gerek duyacağınız hiçbirşey yoktur olumlu yönden bakmaya çalışın ortalama bir gelirle rahatlıkla yaşayabileceğiniz hayat pahalılığının çokda vurmadığı,su sorununun olmadığı,kış aylarının kasım aralık aylarında uğradığı bir şehire geleceksiniz..rahat olun ve keyfini çıkarın..
0
metalman
(12.10.07)
15 sene adana'da yasamis biri olarak sunlari soyleyebilirim;

- adana'da sirf tipinden dolayi ayri muamele gordugunu iddia eden varsa yalan konusuyordur, zira adana'da 72 cesit millet vardir ve hepsi gayet uyumlu bicimde yasamaktadirlar.

- marlboro muhabbetindeki gibi "ne yalvariyon lan adam gibi istesene" olayi ise sanirim paralel evrendeki bir adana'da gerceklesmis olsa gerek. cunku adana'nin esnafi, tam anlamiyla esnaftir ve musterisine karsi kirici degildir. adana'yi bilenler bilir, kizilay caddesindeki tatlicilarin onunden gecerken "goz hakkidir, buyur" denilerek az tatli ikramina maruz kalmadim.

- adana'da girmemeniz gereken mahalleler vardir evet, ama bu mahalleler zaten sapa yerlerdedir ve ozellikle isiniz olmadigi muddetce zaten gitmezsiniz, kaldi ki oralarda isiniz de olmaz. sahsen 15 sene boyunca 1 kere bile o tip yerlere gitmedim ve gitme ihtiyaci da hissetmedim.

- adana'da dikkat etmeniz gereken tek sey trafiktir. soforler tam anlamiyla "delice" kullanir ve gereksiz klakson had safhadadir. bir yerden sonra ona da alisiyor insan.

- adana dili ve edebiyati demissiniz, onun da pek bir olayi yoktur. her yorede oldugu gibi adana'da da bir agiz vardir ve adana agziyla konusan insanlar mevcuttur. ama adana agziyla konusmayan insanlara (orn: ben) "aaa? nasi gonusuyo lan bu?" demezler.

- 15 senenin sonunda ankara'ya gelmis bir insan evladi olarak, ankara'nin memur sehri oldugu ve adana'ya gore nispeten duzenli sehir yapisi vesaire goz onune alindiginda bile adana'yi ozledigimi rahatlikla soyleyebilirim. adana'nin insani harbidir, delikanlidir. o "metrekare basina yuz delikanli" muhabbeti ise "kurtlar vadisi delikanlilari" degil, "sozunun eri kisiler" anlamindadir.

- nufusunun onemli bir kismini araplar ve kurtler olusturur. ulku ocaklari vesaire de eksik kalmamistir tabi. ancak buna ragmen adana'da irkcilik minimum duzeydedir, hatta yoktur diyebilirim. istasyon caddesinde bir gun dehaplilar miting yaparken, ertesi gun ayni mekanda ulku ocaklarinin yuruyus yaptigina tanik olabilirsiniz.

*** size soyleyebilecegim tek sey, kafa dinlemek istiyorsaniz adana gayet uygundur bunun icin.
0
gxix
(12.10.07)
teneke mahallesi'ne, kadifekale'ye ne kadar işiniz düşüyorsa o "girilmeyecek mahalleler"le de o kadar iç içe yaşarsınız, çok abartı bir şey değil.. halkının çoğunluğu da küfürlü konuşur ama bir adanalı için küfür hakaret değildir, yemek yemek, su içmek gibi bir şey sayılabilir.. istanbul'la kıyaslarsanız izmir'in övündüğü o "hepimiz kardeşiz, hepimiz içteniz" havasını izmir'e en yakın hissedebileceğiniz yerlerden biridir diyebilirim..

izmir'i özleme gibi izmir dışına çıkan herkesin yaşadığı bir problem dışında çok zorlanacağınızı sanmıyorum yani..
0
sharpenter
(12.10.07)
Adana'da trafik çok rahattır.
Her yerde market ve pazar bulunabilir ve diğer büyük şehirlere göre daha ucuzdur. Suyu bitmez kanımca.
Kar yağmaz. Dolu yağabilir. Kışın soğuğu keser adamı ama kış uzun sürmez. Yazın sıcağı da pişirir.
Otobüsler ve dolmuşlar kendilerini yolların hakimi sanar. Ama heryerde böyle zaten.
Her evin güneş enerjisi vardır. Çatılı ev yoktur heryer damdır.
Çok lüks ve piyasa yerler de vardır, çok ücra ve girilmemesi gereken mahalleler de var ve dendiği gibi oraya gitme ihtiyacı duyulmaz hiç.
Çukurova Üniversitesi çok güzeldir :)

Adana'da yaşayan ve İzmir'de de uzun süre bulunmuş biri olarak Adana'da yaşayabilirsiniz diyorum.
0
ermanen
(12.10.07)
adana ve adanalılarla ilgili önyargılara, genellemelere aldırmayın, adana güzel şehir, adanalılar da gayet dost canlısı insanlar. izmir'den sonra huzur içinde yaşayabilirsiniz. adana'da yaşamadım ama çeşitli nedenlerle sık sık gittim, üstelik hem tekinsiz sayılabilecek mahallelerine hem de yol iz bilmediğim halde şehir merkezinden uzaktaki köylerine. her seferinde de, üstelik zorda kaldığım durumlarda adanalıların yardımseverlik ve konukseverliklerini gördüm.
insanları agresif değil ama biraz coşkulu, sıcakkanlı.
hayat, diğer büyük şehirlere kıyasla daha ucuz.
yaşamak için gayet uygun, düzenli bir şehir.
0
zen spider
(12.10.07)
adana'da tam 4 sene yaşamış bir izmir'li olarak...

- fena bir şehir değil aslında, insan aradığı her şeyi bulabiliyor... deniz de olsa iyiydi ama baraj gölü var işte...

- insanı sıcakkanlıdır falan diyorlar da, sormak istiyorum onlara: sıcakkanlılık ile laubalilik arasındaki çizgiyi kaç tanesi aşmıyor? hatta laubalilik sınırını da aşıp, hanzoluk ve öküzlük mertebesine ulaşan da çok adam var... velhasıl, izmir halkına benzeyen bir halk beklemeyiniz... maalesef alakaları yok... sıcak, mıcak hikaye... yalnız insanı da izmir insanı / büyük şehir insanı kadar entrikacı, kurnaz, bencil ve içten pazarlıklı değildir haklarını yememek lazım... misal bir adam belki kalantorun önde gideni olabilir ama zararsızdır...

- çok sıcaktır... izmir ile ciddi fark var... hava deyip geçmemek lazım o yaz sıcağını sabah-öğle-akşam-gece yiyince anlar insan bu konunun da ne kadar önemli olduğunu...

- bir ömür geçer mi bilmiyorum ama (izmir'e göre küçük ve imkanları daha kısıtlı) şartlar uygun olsaydı adana'da yaşamayı deneyebilirdim. severim ben adana'yı... ikinci memleketimdir.

*** son olarak; bir şehire anlam katan, oradaki arkadaşlarındır, dostlarındır , yakınlarındır, sevdiklerindir... o şehirle ilgili olan diğer her şey sadece teferruattır...
0
forrestgump
(12.10.07)
. seyhan, gayet yaşanabilir huzur dolu bir ilçedir.
.. adana nın denizi de vardır.
wowturkey.com
0
gregory
(13.10.07)
(2)

internet üzerinden dinlenecek radyo aranıyor

atmacaged
efendim işimizi gücümüzü yaparken dinleyecegimiz, konusanlarin agzinin laf yaptigi ve akilli uslu konustugu, güzel müzikler calan ecnebi radyolar var midir? aklimda acik radyo ve radyo eksen in ecnebi versiyonlari canlaniyor? var midir böyleleri. bbc 2 dinliyorum ara sira o güzel bak. müzik calmasa
efendim işimizi gücümüzü yaparken dinleyecegimiz, konusanlarin agzinin laf yaptigi ve akilli uslu konustugu, güzel müzikler calan ecnebi radyolar var midir? aklimda acik radyo ve radyo eksen in ecnebi versiyonlari canlaniyor? var midir böyleleri.
bbc 2 dinliyorum ara sira o güzel bak. müzik calmasa da bbc 4 te iyi arasira. bu minvalde birseyler aradigim var midir bildiginiz.
0
atmacaged
(10.10.07)
winamp kuruluysa , media library'de shoutcast radio var , altında binlerce radyo mevcut, çılgınlar gibi tüm gün radyo dinliyorum, özellikle rock kanalları dinlemeye deger.
0
alwaysdrunk
(10.10.07)
accuradio çok şahane: www.accuradio.com
binbir çeşit kanalı var: www.accuradio.com
0
zen spider
(11.10.07)
(3)

İzmir Limanı tarihi, fotoğraflar vb...

sirrikadem
Biliyorsunuz, İpekyolu İzmir'den geçiyordu ve İzmir Limanı bu yüzden önemliydi. İzmir Limanı hakkında daha çok Osmanlı'nın son zamanları hakkında detaylı bilgiye ve özellikle o 19. yüzyıl sonlarında çekilmiş fotoğraflara ulaşmam gerekiyor. Konu hakkında bilgiye ve arşive ihtiyacım var...
Biliyorsunuz, İpekyolu İzmir'den geçiyordu ve İzmir Limanı bu yüzden önemliydi. İzmir Limanı hakkında daha çok Osmanlı'nın son zamanları hakkında detaylı bilgiye ve özellikle o 19. yüzyıl sonlarında çekilmiş fotoğraflara ulaşmam gerekiyor. Konu hakkında bilgiye ve arşive ihtiyacım var...
0
sirrikadem
(10.10.07)
ermanen kısıtlı bir zamanım vardı.
yardımın için çok teşekkür ederim...
0
🌸sirrikadem
(10.10.07)
iletişim yayınları'nın izmir üzerine bir kitap serisi var, onlar arasında işinize yarayacak bilgiler olabilir: www.iletisim.com.tr

ayrıca izmir'deki kent arşivi ve müzesinden gerekli doküman ve fotoğrafa ulaşmak mümkündür sanıım: www.apikam.org.tr
0
zen spider
(11.10.07)
(6)

Beyoglu Hk. Kamuoyu Arastirmasi

pyro clustic flow
En iyi bildigim koordinat olmasi nedeniyle benzerlerinden farkli bir Beyoglu sitesi yapmayi dusunuyorum. Aklimda bazi fikirler var ve sizlerin de varsa sormak istedim: Istanbullu olun ya da olmayin, az bilin ya da cok, kisisel olarak Beyoglu hakkinda hangi bilgilere, neye ihtiyac duyarsiniz/ duyabil
En iyi bildigim koordinat olmasi nedeniyle benzerlerinden farkli bir Beyoglu sitesi yapmayi dusunuyorum. Aklimda bazi fikirler var ve sizlerin de varsa sormak istedim: Istanbullu olun ya da olmayin, az bilin ya da cok, kisisel olarak Beyoglu hakkinda hangi bilgilere, neye ihtiyac duyarsiniz/ duyabilirsiniz? Onerilerinizi paylasirsaniz mutessir olacagim. Tesekkur eder, iyi geceler dilerim.
0
pyro clustic flow
(09.10.07)
*öncelikle beyoğlu'nun o eski istişamlı foto.larına ulaşmak isterdim
*en bilindik cafelerine,restorantlarına v.b yerlerinde önceliğimin olucağı bir kartım olmasına ihtiyaç duyardım
*varsa gizli saklı kalmış yerlerin keşfedilip bize deşifre edilmesini isterdim
*beyoğlu ile ilgili eski hikayeler olaylar olabilir mesala atlas pasajının eskiden ahır olarak kullanıldığı gibi böle güsel hoş bilgiler olabilir.

umarım isteğine karşılık verebilmışımdır kolay gelsın
0
imparatorolmayikolaymisandin
(09.10.07)
butun cafelerin, barlarin kolay tariflerini isterdim ben.

yani bilmemne sokak , bilmemne no yerine,

mc donaldsin solundan gir sari tabela,
asmali mescide girince ayakkabicinin bir sokak sonrasindaki kucuk bar,

vs. gibi..
pratik olalim.
0
la traviata
(10.10.07)
istanbulda bile değilim ama mekanların menülerinin fotoğrafını çekip koyabilirsin. hatta menü güncellemesi için mekan sahibine bir modül yazabilirsin.

bu hafta işte bu stickerı götürene şu mekanda %5 indirim şeklinde kampanyalar düzenlemeye çalışabilirsin.

benim gibi turistler için mekanların içinin dışının fotoğrafını çekip koyabilirsin.

kolay bulunması açısından kroki çizebilirsin.
0
kimlanbu
(10.10.07)
sanırım googlemap tüm beyoglunu indexlemiştir, biraz ugraştırsa da güzel bi çalışmayla mekanları googlemap üzerine oturtabilirsin.
biz de yolda yürür gibi evimizden yolumuzu bilir öyle gideriz bilmedigimiz mekanlara.
0
alwaysdrunk
(10.10.07)
mekanın eski müdavimleriyle görüş eski beyoğlunu anlatsınlar ve bunu roportaj olarak yayınla. geçen hafta bi takside muhabbet oldu adam neler neler anlattı yanımda ses kayıt cihazı olsa kaydederdim :) istiklalin en ünlü ve eski ayakkabıcısından kimlerin ne zaman oraya geldiğine kimin neci olduguna.. bu tür kişilerle görüşüp pek kimsenin bilmediği şeyleri siteye eklersen farklı olur diye düşünüyorum. tarihi bitmez beyoglunun. biz de bişeyler öğrenmiş oluruz.ha bir de bi yerlerden sunay akın'ı bul onunda fotosunu koy siteye :p
0
nihilanth
(10.10.07)
- kafeler, barlar, gece klüpleri yanı sıra beyoğlu'nda bir sürü galeri, araştırma merkezi, kütüphane, konsolosluk da mevcut. bunların yerleri, nasıl yararlanılacağı bilgisi çok işe yarardı.
- ayrıca kaçış mekanları, gözden ırak ama gönle yakın ferahlama noktaları tüyosu da verilebilir. mesela artık pek gözden uzaklığı kalmadı ama galatasaray'da danışman geçidindeki mustafa amca'nın çay ocağı gibi... yeme-içme-eğlenme mekanı ayrımları da kalabalık piyasa mekan-sakin sessiz mekan tarzında alternatif şekilde sunulabilir.
- beyoğlu'nda iğneden ipliğe bulunmayacak şey yok. seri üretim yapanlardan çok özellikle el üretimi yapan ayakkabıcı, terzi, takı atölyesi, dövmeci, piercingci gibi dükkanlar tanıtılabilir.
- sanat tarihi-mimarlık tarihi açısından beyoğlu'ndaki binalar anlatılabilir.

kolay gelsin :)
0
zen spider
(11.10.07)
(13)

tıkanmış kulakları açmanın formulü

demlikposet
icat edildi mi?sabah kalktığımdan beri tıkalı , kurtar beni sözlük
icat edildi mi?

sabah kalktığımdan beri tıkalı , kurtar beni sözlük
0
demlikposet
(10.08.07)
İyice bir yutkun.
0
fredi
(10.08.07)
burnunu elinle kapatıp nefes vermeye çalış, ama çok zorlama, kulakları acıtır. sakız çiğnersen de sürekli tükürük yutup yutkunduğun için kulakların açılabilir.
0
zen spider
(10.08.07)
eczaneden gliserin alıp damlat kulağına içinde kir pislik falan varsa onlar yumuşar böylece çok daha kolay temizlenir. koca karı işi değil bizzat kbb doktorlarının kulak temizletmeye gelmeden bir gece önceden yapın öyle gelin dediği bir olay. zaten banyo yapıktan sona kulakların içi ıslandığı için kulak çubuğu ile temizlik yapıldığında daha çok kir çıkar insanın kulağından o sebeple mesela. olmazsa aynı şekilde git o temizlesin. olay başkaysa bilemiycem tabi kusura bakma.

ha mesela uçak yolculuğunda kabin basıncından dolayı olan tıkanma gibiyse ağzını aç(ciddiyim) bu sayede dengelenir ve büyük oranda açılır gerisi bi kaç gün içinde kendiliğinden geçer. geçmiş olsun
0
luflee
(10.08.07)
olmuyor olmuyor olmuyor
0
🌸demlikposet
(10.08.07)
kulağını yıkat...
0
dirk pitt
(10.08.07)
eğer kulak pamuğu kullanıyorsan, yanlış kullanımda bir süre sonra içeride kulak kiri birikebiliyor. şansına koca bir kurumuş kütle çıkabiliyor ama bilinçli olarak nasıl yapılır bilmem.

en temizi doktora görün, eğer zorlarsan kulak zarını bile yırtabilirsin dikkat. küçümsememek lazım ben denizde dalarken kulak zarımı patlattım, ameliyatın verdiği stresi geçtim artık dalamıyorum.
0
kimlanbu
(10.08.07)
sanırım kulağında büşon var, durum buysa doktora gidip açtırman gerekiyor.büşondan muzdarip bir insan olarak bende her sene gitmek durumunda kalıyorum, kulak kanalının küçük olması nedeniyle sanırım kirler birikerek bloke ediyor. son derece kolay ve kısa süren bir prosedür, üstelik kulağın açıldığı an sesleri birden adeta 5.1 olarak duyarak sevinmen de cabası.
0
she runs away
(10.08.07)
5.katta oturuyorum. sırf basınç farkı fln olurda belki açılır diye 2kere aşağı indim çıktım sonuç hala aynı..
sabah kalktığımda da aynı ise durum doktora gidicem, teşekkürler
0
🌸demlikposet
(10.08.07)
yüksege çıkarken ağzınızı açın. yada ağzınızı hep açın
0
the sundance kid
(10.08.07)
efendim kotu ornmek olmasın ama 3-4 sene once benim de kulaklar tıkanmıs akabinde inanılmaz bir agrıya sebebiyet vermis, sonrasında duyma yetim %20-30'lara kadar (ciddiyim) dusmustu...Gittim temizlettirdim yeniden dogmus gibi oldum, alıskanlık da yapmadı tekrar yasamadım bu derdi...Sebebiyet verme ihtimali olan seylere karsı tıkanma uzun sureli olursa gidip temizletmek en guzeli, gliserin de faydalı oluyor...
0
portishead
(10.08.07)
duyma yetinizi mi kaybettiniz
oha ciddi korktum
sabah uyandım ve hala açık değil..
doktora gitmek mi lazım 1 gün daha bekliyeyim mi?

doktor bey kulağımda su var gibi tıkalı desem gülmez mi
desktir git demez mi
0
🌸demlikposet
(10.08.07)
esnemeyi tavsiye ederim ben de. daha ufak çaplı olanlarını pat diye açıyor.
0
scharx
(10.08.07)
aynı sorunu ben de yaşamıştım yakın zamanda.. gliserin kullanmam tavsiye edildi, bi hafta falan sonra da kulak burun boğazcıya göründüm.. kulağımda kir birikmiş, adam temizleye kalktı ama yapamadı, çok feci birikmiş.. "oksijenli su kullan, kulak kirini eritir, bi kaç hafta sonra tekrar gel daha rahat temizleriz" dedi.. oksijenli su o kadar iyi geldi ki, tekrar gitmeme bile gerek kalmadı, açıldı kulağım..

ama oksijenli su kullanırken şu hususa dikkat: 1 ölçü oksijenli suyla, 3 ölçü normal suyu karıştırarak kullanmak gerekiyor.. sabah akşam olmak üzere günde 2 kere, her seferinde 5-10 damla falan yeter.. bi kaç gün kullanmak bile fark yaratır heralde.. kulağa dökünce köpükler falan fışkıracaktır, korkulcak bişey yoktur tabii bunda..
0
air guitarist
(10.08.07)
(3)

Küre Şeklinde Dünya Haritası

hopi
İnternette nereden alınır, link mink?
İnternette nereden alınır, link mink?
0
hopi
(09.08.07)
Teşekkür de, tam anlaşılamadım sanırım. Hani okullarda vs. olan küreler var ya.. Hah işte onun gibi elle tutulan, dönen bu küreyi nasıl tedarik ederiz demek istedim.
0
🌸hopi
(09.08.07)
ben de arıyorum aynısından bazı siteler var ama hem çok pahalı hem de toptan satıyorlar.. aslında eminönü ve cağaloğlu taraflarında aramak en iyisi sanırım... tabi istanbuldaysan..
0
cymbaline
(09.08.07)
www.egesegitim.com.tr

küre puzzle olsa? www.oyuncax.com

en iyisi istanbul'daysan cağaloğlu'na gidip almak, nette bulunmuyor.
0
zen spider
(09.08.07)
(13)

bu devirde Güvenli iletişim kurmak mümkün mü=?

demlikposet
soru çok açık..başıma bişey gelse,gizli bok çevirsem bir tanıdğımla nasıl iletişim kurabilirim güvenli bi şekilde veya hepsini geç yahubeni izleyemecekleri bir yol var mı arkdaşlar?telefonla konuşsam dinlenirsms atsam kabak gibi 5dakkayaa ekipler amiri arabasını yanıma çeker..mail atsam anında serve
soru çok açık..
başıma bişey gelse,gizli bok çevirsem bir tanıdğımla nasıl iletişim kurabilirim güvenli bi şekilde veya hepsini geç yahu

beni izleyemecekleri bir yol var mı arkdaşlar?
telefonla konuşsam dinlenir
sms atsam kabak gibi 5dakkayaa ekipler amiri arabasını yanıma çeker..
mail atsam anında serverdan kayda geçer, hatta ipden yerimi bile bulabilirler(mi?)

mektup atsam yüzüm postane kamerasına çıkar 6 ay sonra gider...

bir ara bir örgütün militanları yahoo ya girip mesajı yazıop yollamıyor kaydedip yolluyorlar mış, bu ortaya çıkınca artık taslak/draftlar da servera kaydedilmeye başladı

nolucak yahu
0
demlikposet
(09.08.07)
sesini dijital olarak şifreleyebilirsin. hatta bunu yapan bir telefon vardı, marka model hatırlamıyorum. karşı tarafın bir "anahtara" ihtiyacı var söylediklerini çözmek için.

ama iyice dikkat çekersin bu sefer de :)
0
kimlanbu
(09.08.07)
Bu soruları sorduguna göre, zaten süpheleniyorduk seni izliyorduk ne zamandır, yakaladık ekip de yolda.

Yani kısacası elektronik veya dijital ortamda pek mümkün oldugunu zannetmiyorum sahsımca. h
0
mikelarteta
(09.08.07)
Guvenli email atma yollari elbette var ve bunun yolu da Cryptography den geciyor. Sadece karsi taraftaki kisinin dijital anahtari ile acilabilecek bir mail attiginizda server'dan alacak kisi veya kisiler bu mailin icerigini goremezler. Ele gecirseler de kullanilan sifreleme algoritmasina bagli olarak cozulmesi kolay/cok zor/ hatta imkansiz olabilir.
0
islakkedicorbasi
(09.08.07)
bu benim de ara sıra düşündüğüm bir şey.

aslında terörist örgütlerin birbirinden bağımsız ufacık hücrelere bölünmeleri de o yüzden. nerde çokluk orda ... iletişim ihtiyacını minimuma düşürmek gerekli. en sağlamı elektronikten uzak yöntemler, mesela yüzyüze görüşmek filan diyeceğim ama bunda da takip edilme veya muhatabınızın ajan olup dinleme cihazıyla görüşmeyi kaydetmesi gibi ihtimaller var. bence belirli şifreler belirleyip bunun dışına çıkmadan iletişim kurmak önemli. ama kriptografiyi kastetmedim, "ayşe tatile çıksın" iyi bir örnek mesela. sonuçta ben sana "bugün hava çok sıcak" dediğimde (ki günün şartlarında gayet normal ve basit ve dikkat çekmeyecek bir cümledir) "hadi baba operasyonu başlatıyoruz"u anlarsan, işlem tamamdır. minimum elektronik.
0
ezeriko
(09.08.07)
Şifreli yazışma olabilir, mesela gazete ilanı verirsin, hatta tüketici gazetesi gibi yoğun ilanlı yerlere, sahte bir isimle karşı tarafın anlayacağı bir şekilde kodlanmış mesajlar olabilir, hatta sahibinden.com a da normal bir ilan verir gibi gizli mesajlı ilan verebilirsin,
ya da wireless olan alış veriş merkezlerinde notebook'un ile de mesaj atabilirsin.
0
sathaner
(09.08.07)
pgp kullanabilirsin. ikiniz de pgp kullanmalısınız tabi ki türkiyede pgp kullanma bilinci %0000.1 falan(gerçi dünyada da böyle).. fakat şunu unutmayın ki sizin gönderip bir şekilde karşı tarafın decode edebildiği mesaj artık herkese açıktır. karşıdakinin de akıllı olması ve anahtarı yok etmesi gerekir. prison break i izlersen biraz güzel şeyler vardı mesela 2. sezonda.
0
ozdek
(09.08.07)
Şu olacak:
Kendi halimizde yaşayan insanlar olsak dahi üzerimizde hep baskı hissedeceğiz.
Alternatif denen "şey"leri unutacağız.
Paranoyalarımız götünü başını alıp kuduracak ya da tamamen embesile bağlayacağız. Ya da bağlatılacağız, nasıl, hazır besinler, içtiğimiz sular, şebeke suyu (koku alma duyusu nedense hiç önemsenmiyor artık di mi??), manyetik alanlar (cep telefonu şebekeleri, wireless şebekeleri, tüm evlere ve sokaklar döşeli olan 50-60hz'lik elektrk hatları) içerisinde beynin belli bir performanstan ya da belli bir performans dışında çalışamaması için (işini düşün başka şey düşünme gibi...) içerisine modüle edilmiş rezonanslara dokunan frekanslar...
O hooo, daha yeni düşünmeye başlamışsan işin zor, çaresi olmadığı halde bunların olabilme, hatta yürürlükte olma ihtimalini artık kabullenmek gerek. Niye biliyor musun? Artık bir ormana dağa kaçıp, "ben orada inzivaya çekilmek, bahçemi yetiştirmek istiyorum, tek düşmanım yabani hayvanlar olsun." bile diyemezsin. Uydu teknolojileri aldı başını gitti, daha da gider. Üzerine -hadi bu paranoyanın en öküzü olsun- alaska'da benim adını telaffuz etmeye bile tırstığım iyonosferdeki manyetik alanlara hakim olabildiği/bileceği söylenen anten yığını var. Yeryüzündeki herhangi bir alanda; iklim, insan psikolojisi vs.. gibi konularda etki yapabildiğine dair geyikler var.
Kaçabiliyorsan başka bir gezegene kaç, uzağından, başka galaksilerde bir yerde olsun (bizim sistemde [Güneş Sistemi] zaten hayat varsa da memelilere yarayacak şekilde değil). Yoksa geçmiş olsun hepimize. Kol gibi olum kol gibiii.
Ay çok ayıp...

Özür: O anten yığını meretin yeri Alaska değildi sanırım. Yanlış bilgi vermiş olmam istemem, özrümü olurlarınıza sunarım.
0
laugh
(09.08.07)
yok arkadaşlar
crypto fln olmaz
şifre her türlü çözülür ki

bana daha akıla gelmemiş dokunulmamış bir alan lazım

eski taslak olarak kaydetmek gibi misal..
hem zahmetsiz hem zekide hem de herkesi kandırabilir

şifrelerle uğraşılmaz
0
🌸demlikposet
(09.08.07)
kuantum bilgisayarlar bu ısı cozecek galiba
0
bryan fury
(09.08.07)
arkadaşlar yanlış anladınız hepiniz olayın farklı tarafından bakıyorsunuz..
ben daha ziyade bir hinlik sormuştum ısrarla draft klasörü örneğini vermem oydu
0
🌸demlikposet
(09.08.07)
şöyle bir kripto yaparsın sonra sms olarak atarsın arkadaşına..

hem harf hem kelime kriptosu olur bu..

mesela elma'yı opsu yaptınız.. yani e=o l=p m=s a=u

ve aranızda daha önceden anlaştınız ki elma katil demek..

işte bu durumda elmayı çözseler bile ne anlama geldiğini çözemezler. bu şekilde bir çok kelimeyi farklı kelimeler olarak kendi aranızda kodladıgınızda o şeyleri sizden başka kimse bilemez.
0
nihilanth
(09.08.07)
güvenilir tanıdıklarınızla çok sık gitmediğiniz ama iki tarafın da iyi bildiği yerleri aklınızdan geçirin. mesela eski okulunuzun karşısındaki çay ocağı, büfe gibi. kaçak durumundayken güvenilir arkadaşlarınızla buluşmanız gerekirse buluşma yeri olarak buraları seçin. yer adı kullanmayın, yalnız ikinizin ya da sınırlı sayıda insanın bildiği bir şekilde, mesela mahmut abi'nin yerinde ya da bana eşek şakası yaptğınız yerde falan diye hatırlatın. mümkünse meydanlardan ve mobese kameralarından uzak bir yerde olsun buraları.
buluşma yeri tamam ama bu bilgiyi arkadaşa nasıl ileteceğiz. buluşma yerinden uzak telefon kulubeleri, ikinci el telefonlara takılmış kontörlu kartlar diyorum. yeni kartı siz almayın, arkadaşlarınıza, yakınlarınıza, kapıcıya, çalışıyorsanız iş yerindeki çaycıya falan aldırtın. elinizde bir miktar sizin adınıza olmayan numara ve ikinci el cep telefonu bulunsun. bunları bir seferde aldırtmayın. soran olursa, kaybettim, unuttum, yeni numara lamam lazım sapık dadandı bahanelerini kullanabilirsiniz. numarayı fazla kullanmayın, tehlikeli, dinlenebilecek görüşmeyi yaptıktan sonra hafızayı silin, kartı çıkarıp telefonu, pilini ve kartı farklı çöp kutularına atın.
elektronikten mümkün olduğunca kaçınmak lazım, kaçak durumundayken asla kredi kartıyla alışveriş yapmayın, nakit alışverişleri de abartmayın. kartsız yüksek ödemeler de dikkat çekiyor.
draft işi fena değilmiş ama çözmüşler demek ki. işteyken yanımda cd, memory stick falan olmadığında evde bakmam gereken dosyayı maile ekleyip ama göndermeyip draft kaydederek uyguluyordum aynı sistemi. belki şöyle yapılabilir ama işlerliğinden emin değilim: e-mail atarken klavyede yazmayın, el yazınızla gayet okunaksız biçimde bir kağıda yazın, hatta yazmayın çizin (sakın kroki, adres tarifi çizmeyin), dijital fotoğrafını çekip maile ekleyin. eğer metin taraması yapan bir sistem varsa bundan kurtulabilirsiniz, birileri sizden şüphelenip posta kutunuzu ya da kayıtları kurcalayana kadar zaman kazanmış olursunuz.
son sözüm, sistemden kaçış olabilir ama kurtuluş yok, eninde sonunda yakalarlar.
0
zen spider
(09.08.07)
Unutmayın, şifrelemek, şifreye duyarlı bünyeleri harekete geçirmektir.
Langadank söylediğinizde, size "salak bu, mal bu, çizmiş" falan diyip ciddiye almayabilirler ve yırtabilirsiniz.
Ama şifrelediğinizin ne olduğu anlaşılmasa ya da içinde masum şeyler olsa dahi "şifreli" olmasından ötürü başınıza bela olma ihtimali vardır..
;)
0
laugh
(10.08.07)
(4)

İki ressam, iki resim

haymatlos
1- Ressamımız erkek. Yaşlılığında genç yaştaki hizmetçisine aşık oluyor. Daha sonra kız ölüyor ve ressam da kendi portresini yapıyor. Karışık saçlar, çok üzgün bir yüz ifadesi diye hatırlıyorum.2- Cafelerde, restoranlarda genellikle olan bir resim. Meyhane gibi bir yerde masalar, müşteriler, garsonl
1- Ressamımız erkek. Yaşlılığında genç yaştaki hizmetçisine aşık oluyor. Daha sonra kız ölüyor ve ressam da kendi portresini yapıyor. Karışık saçlar, çok üzgün bir yüz ifadesi diye hatırlıyorum.

2- Cafelerde, restoranlarda genellikle olan bir resim. Meyhane gibi bir yerde masalar, müşteriler, garsonlar falan var. İnsanların yüzlerinin yarısı karanlıkta yarısı aydınlıkta kalıyor. Karanlıkta olan kısım üzüntülü, aydınlıkta olan kısım mutlu.

Bu resimler hangi ressamlara ait? Teşekkürler.
0
haymatlos
(07.08.07)
1. soru için hikaye tam uymuyor ama rembrandt van rijn olabilir mi?
onun da hizmetcisiyle evlendigini biliyorum ama ilk karısı olduklten sonra, 3 adet de kendi resmi olması lazım...
0
neuromanger
(07.08.07)
ilkini bilemedim ama ikincisi bana Henri de Toulouse-Lautrec'in tarzını hatırlattı. şu resim olabilir mi? www.toulouselautrec.free.fr
0
zen spider
(08.08.07)
Birincisi Rembrandt'mış. www.rembrandtpainting.net adresindeki resimlerin 1658'den sonrakilerinin hepsinde hemen hemen aynı ifade var. Hikayeyi biraz karıştırmışım gerçi. Ölen karısıymış, sonra hizmetçisine aşık olmuş. (bkz: saskia)

İkinci resim Fikret Mualla değil. Toulouse-Lautrec'in tarzı benziyor ama resimleri arasında bulamadım.

Cevaplar için teşekkürler.
0
🌸haymatlos
(08.08.07)
benim de çok fena aklıma takıldı :) o resim değilse diğer empresyonist ressamların eserlerine bir bakın isterseniz. auguste renoir'ın olabilir belki aradığınız resim.
değilse bir de şu ressamlara bakın derim: claude monet, van gogh, sisley, cezanne, camille pissarro...
0
zen spider
(09.08.07)
(9)

iğrenç kokan mouse

marcelorios
babadan kalma toplu mouse yerine gidip yanlışlıkla optic mouse aldım.neyse bağladım bilgisayara , iğrenç bir koku yaymaya başladı.fazla ısınmış monitör nasıl kokarsa öyle kokuyor. fazla ısınmış motor kokusu da diyebiliriz.1 haftadır böyle .sebebi ne olabilir ,bende koku hassasiyeti var,yoğun kokular
babadan kalma toplu mouse yerine gidip yanlışlıkla optic mouse aldım.neyse bağladım bilgisayara , iğrenç bir koku yaymaya başladı.fazla ısınmış monitör nasıl kokarsa öyle kokuyor. fazla ısınmış motor kokusu da diyebiliriz.
1 haftadır böyle .sebebi ne olabilir ,bende koku hassasiyeti var,yoğun kokular başağrısı yapıyor.
mouse u kullandıkça azalır mı bu koku
0
marcelorios
(05.08.07)
ohh$$$..yeni alınmış elektronik eşya kokusudur o..mükemmeldir ayrıca..kullandıkça geçer dert etme..yok ama ben bu kokuya tahammül edemiyorum diyosan, getir bana kokusunu alana kadar koklayayım, sarıp sarmalayım..
0
tahret muslugu
(06.08.07)
eger aldiginiz urun kalitesiz malzemeden yapildiysa o koku uzun sure gelmeye devam edecektir. yok kaliteli bir mouse ise garanti kapsaminda degistirilir.
0
notorious
(06.08.07)
Bir sorun olmalı.
Senin sorundan, sanki mouse optic olduğu için ses çıkarıyor demişsin gibi geldi, normalde öyle bir şey tabii ki yok.
Bana sorarsan eğer; mouse ya da klavye gibi bir arabirim alırken önemseyerek yap alışverişini. Hem sağlığın hem de işini gücünü düzgün yapabilmek açısından. Aldığın merette koku falan gibi aptalca bir sorun olmasına izin verme. Hevesini bastır, geri verip kaliteli bir model al, almadan önce de araştır internetten.
Şimdi optik mouse'lardan bir sonraki teknoloji geldi. Laser mouse'lar. Bunların da kalitesizleri mevcut. Normalde yüzey ayırd etmiyorlar ama örneğin benim alıp sonra kafalarına vura vura geri verdiğim bir tanesi (acrox-60 ytl idi) yüzeyi bırak, havadayken de çalışıyordu. Tahmin et, ekranın en sağına gitmek istiyorsun ve mousun yüzeyde en sağda ve kaldırıp soldan götürmek istiyorsun ama havadayken imleç de sola gidiyor :D
Ayrıca, oyun hastası isen; ya kablosuz alma ya da gecikmesi en az olan bir model seç.
180 kağıt verecektim, halim durumum iyi olmadığı halde işim ve keyfim için, apple mighty mouse'a, ama dediler ki "lag" var (doğru mu yazdım bilmiyorum, ama reaksiyon gecikmesi anlamına geliyor) almadım.
Ve ayrıca; dpi'ına dikkat et. Yani tarama hassaslığına. Bu eğer çizim falan yapıyor isen önemlidir.
Genelde herkesin yaptığı gibi yapma, klavye ve mouse alırken ekran kartı alır gibi özenli ol. Bu gereçler ile iletişim kuruyorsun bilgisayarınla. Onlar olmasa en kral ekran kartın olsa, en kral oyunu çalıştırabilsen ne yazar... di mi...:)
0
laugh
(06.08.07)
topu çıkart
içeriye kolonya boca et
hatta lavanta kolonyası boca et ısındıkça o koksun
0
demlikposet
(06.08.07)
ben de geçenlerde en ucuzundan dandik bir tane optik mouse aldım, aynen dediğin gibi kokuyor. lehim kokusu geliyor çalışırken. zamanla geçer diye umuyorum, henüz tamamen geçmedi ama azaldı. daha önce aldığım doğru düzgün markaya sahip optik mouselarda böyle bir sorun yaşamamıştım. eğer üzerinden çok zaman geçmemişse faturanla gidip fiyat farkını verip belki daha iyi bir markayla değiştirebilirsin. tüketici haklarıyla ilgili sitelere bakıp haklarını öğrenebilirsin, değiştirme süresi sınırı nedir, hangi ürünler bu kapsamda vs vs.
0
zen spider
(06.08.07)
nükleer santral atıklarından geri dönüşüme sokulmuş çin malı ürün? :/
0
can see
(06.08.07)
vallahi mouse a4,ve evet çin işi.3 gün daha bekliim ,geçmezse gidip değiştiricem.baş ,beyin kalmadı.
0
🌸marcelorios
(06.08.07)
ahaha, benim lehim kokulu mouse da aynı marka. zaten artık hepsi çin'de üretiliyor. bence hiç bekleme yeni al, eskisi de yedek olsun, bir süre açıkta bırak havalansın.
0
zen spider
(06.08.07)
gidip adamlara çalıştıkça lehim kokusu geliyor dediğinde suratları ne hal alıcak çok merak ediyorum(:
0
demlikposet
(06.08.07)
(2)

"titer date" nedir?

armish
Bir okulun aptal basvuru formunu doldururken boyle bir terim vardi, ne oldugunu tam olarak anlayamadim. Fikri olan var mi?ipucu: saglikla ilgili bir form, `disease date`in hemen yaninda soruyor.edit: pardon, duyuruyu editlerken baslik ucmus. duzlettim
Bir okulun aptal basvuru formunu doldururken boyle bir terim vardi, ne oldugunu tam olarak anlayamadim. Fikri olan var mi?

ipucu: saglikla ilgili bir form, disease datein hemen yaninda soruyor.

edit: pardon, duyuruyu editlerken baslik ucmus. duzlettim
0
armish
(04.08.07)
kanla ilgili bişey olmalı. antijen-antikor reaksiyon zamanıyla ilgili bişey olabilir miki..
0
nihilanth
(05.08.07)
test tarihini soruyor olmalı. geçirdiğin ya da aşısını olduğun bir hastalığa karşı bağışıklığının devam edip etmediğini öğrenmek için yeniden aşılanmadan önce yapılan test. eğer bağışıklık devam ediyorsa aşıya gerek yoktur, yoksa yeniden aşı olmak gerekir.
0
zen spider
(05.08.07)
(7)

kedi psikopat oldu

zittirulp
oncelikle (git: 10721)eve gelirken yan bahçede yine karsılastım kediyle yaklasıp elimi uzatana kadarcok masum duruyordu elimi uzatınca tıslayıp pati attı hatta pence vurdu. sonra kacmaya calısırken ustumdeki hırkayı üstüne atıp yakaladım ama inanılmaz sesler cıkartarak debelenmeye tırmalamaya başlad
oncelikle (git: 10721)

eve gelirken yan bahçede yine karsılastım kediyle yaklasıp elimi uzatana kadarcok masum duruyordu elimi uzatınca tıslayıp pati attı hatta pence vurdu. sonra kacmaya calısırken ustumdeki hırkayı üstüne atıp yakaladım ama inanılmaz sesler cıkartarak debelenmeye tırmalamaya başladı eve sokana kadar agzıma zıçtı resmen. ısırarak baş parmağımın tırnağımı deldi. eve bırakınca da sote bi yere saklandı hala yaklasınca tıslamaya devam ediyor. sorum şu ki kedim canavara mı dönüştü bundan sonra ki hayatını kötü kedi şero modundamı geçirecek? resmen korkuyorum şu an kediden. ayrıca dışarda kaldığı zamanda bi hastalık kapmış olabilirmi? beni baya bi kanattı çünkü.
0
zittirulp
(04.08.07)
uyurken dikkat etmen gerekir mi acaba? (csssss)
0
can see
(04.08.07)
geçmiş olsun, yakalayıp eve getirebilmenize sevindim, gece açık balkon-pencere bırakmayın da kaçmasın yine. kendisi bir hastalık kapmış olsa da size bulaştırmaz. dağbaşında oturmuyorsanız kuduzdan korkmanıza gerek yok. elinizi sabunla yıkayın ve dezenfekte etmek için tentürdiyot sürün, yeter. evde olan biten bir şey yüzünden değil yalnızca kızgınlık dönemine girmiş olduğu ve çiftleşme dürtüsüyle sokağa kaçtıysa hayatı böyle geçmeyecek, en fazla 1 hafta sonra eski haline döner. bir an önce veterinere götürüp kontrolden geçirmekte ve kızgınlığı geçince kısırlaştırmakta fayda var. dişiyse ensede ısırıklar vs yüzünden yaralar, erkekse de kavga yüzünden burnunda falan çizikler olabilir. özellikle eve alışkın kediler sokakta çok tedirgin ve ürkek davranır, kimseye yaklaşmazlar. ondan korkmayın, aslında o da korktuğu için böyle davranıyor. yoksa kendine güvenli haldeyken bir kedi dünyayı umursamaz, ormanlar kralı modunda takılır. artık güvendiği, bildiği yerde olduğu için bir süre sonra eski haline dönecektir, sokakta yaşadıkları onu çok sarsmış olmalı.
0
zen spider
(04.08.07)
bir sokak kedisinden feci dayak yemis olabilir. cunku benimkinin psikolojisi kedilerden dayak yedigi zaman direkt bozuluyordu, ben dahil her seyden cilginca korkuyordu. "acaba bu da mi bana zarar vermeye geldi?" dusuncesinde oluyorlar herhalde. bir-iki gun fazla ustune dusmeyin, bekleyin derim.
0
boshi
(04.08.07)
sedece o tatsız günlerinden birini geçirmiş olabilir biraz zaman tanımakta fayda var.
0
taylor durden
(04.08.07)
aşıları tamsa size bir şey olmaz, sadece yarası var mı diye kontrol edin. bizimkinin yüzünde façalar vardı resmen :) bir de kulağını ısırmışlar, delinme noktasına gelmişti.

ayrıca kediyi evde aç bırakın, ondan sonra sevdiği mamayı koklatın afedersiniz köpeğiniz olur.
0
kimlanbu
(04.08.07)
kedilerde kuduz neyin oluyo mu?
allah korusun:S
0
sakingitarist
(04.08.07)
ahah. işte bu komik.

sen başlığı açınca google bak bu reklamı yolladı sağ tarafa.

"hayvan yakalama sistemleri"
www.canliyakalama.com

reklam olmasın diye link vermem genelde ama bu toplumsal sorunlara duyarlı ticari girişim tüm dünyada bilinmeli.
senin için şunu beğendim (bir dahaki sefere artık)

(CY 120) Küçük Canlı Yakalama
13 x 13 x 47 cm. ebadında yapılmış olup 1100 gr.
0
can see
(05.08.07)
(3)

kimono

nihilanth
aradım maamafih bulamadım. nereden temin edilir? nette pek bulamadım. izmir'de var mı?
aradım maamafih bulamadım. nereden temin edilir? nette pek bulamadım. izmir'de var mı?
0
nihilanth
(04.08.07)
ebay de vardı direkt olarak
yollarlar çekinmezler
0
demlikposet
(04.08.07)
gerçek kimonoyu burada bulmak zor. japon bir arkadaş, türkiye'de evlendiğinde annesi kimonosunu japonya'dan getirtmekle kalmamış, nasıl bağlanacağını öğrenmek için orada 1 ay kursa gitmiş.
japon konsolosluğu, japon kültür merkezi'ne falan sormak lazım ama ancak yurtdışından getirtilebilir gibime geliyor.
www.japonya.org
www.japonkultur.com
www.tjv.org.tr

birebir gerçeği olmasa da olur derseniz gittigidiyor'a, sahne kostümü yapan, satan yerlere sorun derim. izmir devlet opera-balesi madam butterfly'ın kostümlerini nereye yaptırmış mesela...
0
zen spider
(04.08.07)
ipek gercek kimono ise aranan... kisiye ozel bicilir-dikilir. siradan olmak sartiyla fiyati da 150 - 300 bin jpy arasi degisir.

yok istenilen ipek olmayan ve iste az biraz caponluk olsun birader ise aranilacak sey icin bkz:yukata
bunlar da mevsimlik olmakla beraber 7000 - 40000 jpy arasi fiyatla edinilebilir. yere ve kaliteye gore degisir pek tabii.
0
zack
(11.01.09)
(5)

işletme yüksek lisansı mülakatı ve başvuru kompozisyonu

servicio
başlık çok açık zaten. marmara üniversitesine yüksek lisans başvurusu yapacam ve aşırı derecede fazla girmek istiyorum. daha önceden bu tecrübeyi yaşamış arkadaşlardan yazılı ve sözlü mülakat hakkında bilgi almak istiyorum. ayrıca bir de başvuru için kompozisyon istiyor marmara. bunun içeriğinin tam
başlık çok açık zaten. marmara üniversitesine yüksek lisans başvurusu yapacam ve aşırı derecede fazla girmek istiyorum. daha önceden bu tecrübeyi yaşamış arkadaşlardan yazılı ve sözlü mülakat hakkında bilgi almak istiyorum. ayrıca bir de başvuru için kompozisyon istiyor marmara. bunun içeriğinin tam olarak ne olabileceği ve formatı hakkında bilgisi olan arkadaş varsa şimdiden teşekkür ediyorum.
0
servicio
(04.08.07)
genel olarak mülakatta bölüme girme niyetinizin ne olduğunu, neden özellikle bu üniversite ve bölümü seçtiğinizi öğrenmek isterler. mülakatta abartılı olmadan kendinden emin, ne istediğinizi bilen bir tavır takınmanızı öneririm. niyetiniz bu bile olsa, samimi görünme adına askerden yırtmak için girdiğinizi söylemeyin. kompozisyon ve yazılı sınavda neler sorulabileceği hakkında bilgim yok. yazılı sınav için o üniversite ve bölümden mezun değilseniz mezun biriyle görüşüp lisans dersleri ve içeriği hakkında bilgi almak faydalı olabilir. görmediğiniz bir ders varsa bu konu üzerine bazı okumalar yapmanız, ders notlarını bulup gözden geçirmeniz iyi olur.
0
zen spider
(04.08.07)
çok teşekkürler sözlü mülakat hakkında yardımınız için.

daha önce de iş görüşmelerine girdiğimden sözlü mülakati bir şekilde geçerim diye düşünüyorum kendimce ama

yazılı mülakat ve kompozisyon aşamalarına daha çok önem veriyormuş başvuracağım bölümlerde.

bilgisayar mühendisliği mezunu öğrenci işletmeye başvuruyorsa yazılı işletme sınavina giriyormuş yani.. burda ne tarz soru sorabililer onu daha çok merak etmekteyim şu an.

(işletme hakkında bilgim olsa neden işletme okumak isteyim o ayrı;) sanki okumak değil de çalışmak için başvuruyorum )
0
🌸servicio
(04.08.07)
marmaraya ben de başvurmayı düşünüyorum. Bilgisayar mühendisi olmak çok büyük dezavantaj mı işletmede?
0
arnold schwarzeneger
(04.08.07)
ne bilgisayar mühendisliği ne işletme ne de marmara'yla ilgim yok. lisansüstü sınavlarına girmiş çıkmış, girenlerle muhatap olmuş biri olarak bazı önerilerde bulunabilirim ancak.
sizin durumunuzda olduğu gibi farklı bir bölümün yüksek lisans programına giriyorsanız sınavı geçtiğiniz takdirde sizi normal ders döneminden önce bilimsel hazırlık denen bir programa alabilirler. bu programda bazı lisans derslerini almanız gerekir. marmara'da böyle bir uygulama olup olmadığını öğrenirseniz iyi olur, bir yandan işe devam edip bir yandan yüksek lisans yapacaksanız önemli, bütün hafta okula gitmeniz gerekmez ama bazı günler izin almanız gerekebilir. çünkü en az %70 devam zorunluluğu vardır ve bilimsel hazırlıkta kalırsanız tekrar şansınız olmaz.
0
zen spider
(04.08.07)
3 sene once basvurmustum mamara işletme yuksek lisansına, 5-6 kişiyi dizip herkese sıradan işletme ile ilgili sorular soruyorlardı, ben de bilmiyorum zaten ogrenmek icin bu programa basvurdum felan demistim (muhendislik mezunuyum) nihayetinde kazanamadım, bosa gitti basvuru paraları felan. Sonradan ogrendim ki kendi mezunlarını cok daha fazla tercih ediyorlarmıs, zor alıyorlarmıs baska okuldan mezun olanları. Istanbul universitesini yuksek lisans programları bu konuda cok daha toleranslı, girdigimden biliyorum...
0
portishead
(06.08.07)
(7)

kedim kaçtı gelmiyor

zittirulp
iki üç gün önce kedim balkondan (2. kattan) düştü aşağı indim almaya beni görünce fırladı gitti bakakaldım arkasından. ertesi gün tekrar bahçede gördüm yine gittim almaya bu sefer böyle bi tıslamalar bi hönkürmeler yine kaçtı sonra.o günden beri çıkıyorum aramaya hep çevrede dolaşıyor ama ben yaklaş
iki üç gün önce kedim balkondan (2. kattan) düştü aşağı indim almaya beni görünce fırladı gitti bakakaldım arkasından. ertesi gün tekrar bahçede gördüm yine gittim almaya bu sefer böyle bi tıslamalar bi hönkürmeler yine kaçtı sonra.o günden beri çıkıyorum aramaya hep çevrede dolaşıyor ama ben yaklaşınca kaçıyor.şimdiye kadar (1.5 yaşında) hiç dışarı çıkmamıştı. acep özgürlüğüne kavuştuğu için çokmu mutlu oldu hayvan? başlarım özgürlüğüne diyip o kediyi nasıl geri getirebilirim.
0
zittirulp
(03.08.07)
ya$i gelmi$ dogaldir, kisirla$tirmadiysaniz ve cikartmadiysaniz hic disari hayvan napsin ?
0
notorious
(03.08.07)
evde sevimlilik abidesi olan kedimiz dışarı dolaştırmaya çıkaran babam eve geri götürmek için omzuna alınca dikiş atılacak seviyede dudağını yardı. dikkatli yaklaşmanızı tavsiye ederim.

bizim kedi kaçtığında 3 gün sonra bulduk çok zayıf düşmüştü, ekmek elden su gölden alışan kedi dışarıya çok zor alışır. bence bırakmayın kedinizi sokakta

bizim kedi de dışarıdayken ev ahalisinden kimseyi tanımıyor, tasması takılı olmasa geri getirmenin imkanı yok. elinize almaya çalışınca pıhlıyor ve saldırıyor. sadece apartmana sürükleyerek sokuyoruz orada kendine geliyor. eğiliyoruz, omzumuza zıplıyor o şekilde asansöre bindirip anca alabiliyoruz eve. gönlü olmadan dokunmaya kalkarsanız parçalıyor. annem de nasibini aldı, omzuna zorla alınca saçına saldırmış.

bi ara tasmasını çıkarttırıp kaçtı yakalamak bir kaç saatimizi aldı. evdeki taşıma kutusunu getirdik ve 3-5 çiziği göze alıp soktuk içine. taşıma kutusu olmadan yakalamak biraz zor.

ilk önce kedinizin sevdiği yiyeceği hazırlayın, tavuk olur balık olur. sonra kayak eldiveni vs gibi elinizi koruyacak bir eldiven ayarlayın. pet shoplarda fırın eldiveni kullanıldığını gördüm. elinizi koruyacak bir şey olsun da. bir adet de havlu hazırlayın.

kediye mamayı verin korkutmayın, güvenini kazanın. sonra eldivenle yakalayın ve taşıma kutusuna koymaya çalışın. çok depreşirse havluya sarmanız gerekebilir.

yalnız kediniz bir süre size güven duymayacak haberiniz olsun. elinizi sevmek için kaldırdığınızda bile korkacak.
0
kimlanbu
(03.08.07)
o kedi artık senin değil gibi görünüyor. boşver ne hali varsa görsün. sahibini ısıran sahibinden kaçan hayvana dokunmamak lazım.
0
ozdek
(03.08.07)
biraz sabredin 2 gün içinde dönmesi lazım eve. yalnız bazen katları karıştırıyorlar, ya da apartmanın dış kapısında bekliyorlar sadece.
geri gelir ama çok büyük ihtimal.
0
pispinti
(03.08.07)
kimlanbu'nun dediği gibi taşıma kutusu olmadan herhangi bir kutuyla yakalamaya çalışmak zor. sokakta kesin aç kalmıştır. eğer yemeği elinizle verirken yakalayamazsanız bir de şunu deneyin: sevdiği yemeği kutunun en dibine koyup kutudan biraz uzakta bekleyin, girer girmez kapağını kapatın. gerçi numaralar yapacaktır, içine tam girmeyebilir, patiyi uzatıp yemeği alıp kaçabilir siz kapağını kapatamadan falan... aslında kedi kapanları var bu durumlar için, belki veterinerizde vardır, ödünç verebilir.
kediyi yakalayınca da bir an önce veterinere götürüp kışırlaştırın derim. evde yaşamaya alışmış hayvan sokakta kendini koruyamıyor, bu yüzden kızgınlık döneminde bırakayım, rahatlayıp gelsin demek çözüm değil.
0
zen spider
(03.08.07)
benim başıma daha korkuncu gelmişti. rahmetli kedimi kısırlaştırdıktan sonra veteriner kafasına huni gibi birşey geçirmişti ameliyat yerini yalamasın diye. ve nasıl olduysa evden kaçtı o halde.. sokakta kafasında huniyle dolaşan bir kedi düşünsenize!!! :O
epey bir takip ettim. çayırlık bir yerde gördüm kedimi. yavaşta yaklaştım. tam kaçacağı anda rüştü misali uçup yakaladım. ameliyatlı olmasından dolayı benden atik davranamamıştı rahmetli kedim.

sizinde tek çareniz bu gibi duruyor. yavaşça yanına yaklaşıp ondan daha atik bir şekilde yakalamanız.. tabii tırmık mırmık yiyebilirsiniz ama gülü seven dikenine katlanır..!
0
asabi
(03.08.07)
kuru mamayı bı çanağa dokun. tıngır tıngır cıkan o ses kedinize çölde serap gibi gelir fırlar direk. ben çok uzun bir süre kedimi bu şekilde yola getiriyordum bı şekilde evden çıktığı zaman.
0
ayanux
(04.08.07)
(8)

Adı Mercedes olan ünlü bir roman karakteri var mıydı?

argento
Sorum başlıktakidir:)Bana vardı gibi geliyor ama hatırlayamadım kimdir diye.
Sorum başlıktakidir:)Bana vardı gibi geliyor ama hatırlayamadım kimdir diye.
0
argento
(03.08.07)
bu isme sahip karakterli roman degil de bir brezilya dizisi vardi. belki dizi romandan uyarlamadir. lakin ben dizinin adini hatirlamiyorum. ama cok unlu latino bir fistik ata biniyordu..
0
terp
(03.08.07)
monte cristo kontu'nda vardı bir Mercedes...
0
pispinti
(03.08.07)
evet, tam da monte kristo kontu yazacaktim. :)
0
hlathguth
(03.08.07)
eger dizi ise su: www.imdb.com
0
islakkedicorbasi
(03.08.07)
maria mercedes miydi?
0
quadropol
(03.08.07)
yasemin yalcin'in bi skeci vardi ama, hem roman karakteri degil hem de gayriciddi. ben yine de yaziym de..
0
turkish tekila
(03.08.07)
carmen sandiego olmasın?
0
zen spider
(04.08.07)
yuz yillik yalnizlik'ta da vardi bir mercedes...
0
alpinsamuray
(06.08.07)
(8)

Yaz günlerinde bir ısınma aracı olarak; klima.

laugh
Klima sizi soğutur dışarısını da ısıtır. Bu yüzden alınan ve kullanılan her klima havanın taşıyabileceği su buharı miktarını arttırır ve yoğunlaşıp düşmesini bir şekilde engeller.Fikirdir, acaba yanılıyor muyumdur: İstanbul'da şu an çalışan tüm klimalar kapatılsa (araçlar dahil, hastane gibi gerçekt
Klima sizi soğutur dışarısını da ısıtır. Bu yüzden alınan ve kullanılan her klima havanın taşıyabileceği su buharı miktarını arttırır ve yoğunlaşıp düşmesini bir şekilde engeller.
Fikirdir, acaba yanılıyor muyumdur: İstanbul'da şu an çalışan tüm klimalar kapatılsa (araçlar dahil, hastane gibi gerçekten önemli istisnalar hariç) bir anda deli gibi yağmur yağabilir diye bir tarafımdan sallarsam kim inanır?
0
laugh
(03.08.07)
arabalar da ortalikta dolasmasa disarinin isinmasi bir miktar onlenir. ayni sekilde evdeki buzdolaplarini da fisten cekelim. ardindan isik da yakmayalim. valla 6 aya kalmaz bahcede penguen goruruz. kutup ayilariyla sakalasiriz.
diye bir tarafimdan sallarsam kim inanir?
0
terp
(03.08.07)
Gökyüzünden bulutlar geçiyor ama konacak yer yok, her yer cayır cayır. Düşmeye kalkışan bulutlar aynen dediğin gibi (terp) taşıtların ve dediğim gibi klimaların ısıttığı hava yüzünden düşemeden yine buhar oluyorlar? Bu bulutlar tamamen atmosferi kaplasalar da olmaz öyle şey'i görsek.
Çok samimi bir dilekte bulunayım: Keşke doğaya verdiğimiz zararın cezasını sıcaklıkla değilde seller ile ödesek. Neden?
Su da ve soğukta yaşanır ya da yaşamaya hazır olarak beklenir, tahrip olmazsın. Bir mamut'u buzullarda bulursun daha yeni ölmüş gibi ama çölde bulsan bulsan kemiklerini bulursun.
Ya da şu: Merkür'de hayat bulamazsın, Plüton'da da göremezsin belki ama altyapısı sağlam durma ihtimali vardır.
Atmosferin kendini Güneş'e kapatırsa donsan da soyun adına ileride devam etme şansın olur, ama cart diye yırtıldıktan sonra tüm ışınları bir tarafın dahil her yerine yedikten sonra kalsa kalsa hamam böcekleri kalır yeryüzünde devam edebilecek bir yaşam ünitesi olarak.
Klima almayın, alana da saygı ya da sevgi göstermeyin. Öneridir, isterseniz uçuk bulun, ister manyak deyin. Doğada da -haliyle doğal- teknolojiler var. İçlerinde bir bug yığını var ise onlar da teneke kutular içinde akşam eve gidecez diye saatlerce havaya eksoz dumanı salan bizleriz. En zeki miyiz? S..ayım öyle zekaya!
0
🌸laugh
(03.08.07)
zihni sinir projesi gibi. sallamayıp rakamlara dayalı bir teori ortaya atarsan itibar görebilir.

misal ortalama bir klimanın bir saatte dışarı verdiği ısı şudur de,
şu şehirde, şu mevsimde havanın taşıyabileceği nem oranı şudur de,
klimaların verdiği ısı sıcaklığı şu kadar arttırır de vs vs.

söylediklerin şu an için şundan farksız : gerçekler acıdır, baklava tatlıdır öyleyse baklava gerçek değildir.
0
kimlanbu
(03.08.07)
Ben zeka ile ilgili, yukarıda son cümlede, bir şey söylemiştim. Belki Aristoteles mantığından bahsetmişimdir.
Ayrıca, hangimiz rakamlara dayalı adam gibi teorileri dinleyeceğiz? Hangimiz "aha şunun taksitleri daha iyi, bak alarkoyarlima alalım" demekten cayacaz'da, "lan fakir zaten yanıyor, haydi ağaç dikelim klima alacağımıza" ya da "bidon almayalım, su kuyuları yapalım, nasılsa içilmiyor bu denyoların dağıttığı sular." diyecek?
Ve en son ayrıca, benim "altı boş" teorim (teori falan değil aslında) yanlış olsun. Bunun karşılığında doğru olan "klima almak" mıdır?
Bunun için ben gibi, çoğumuz gibi ortalama düzeyde bir zeka ve bilgiye sahip birilerinin durumun ne olduğunu anlaması için teorilere mi gerek vardır, yoksa en azından "Kendi adıma nasıl hareket edersem doğru yapmış olurum?..." diye düşünmesine mi?
Laf konuşan yarısı alkol dolu bir balkabağıyım ve anırıyorum geçen üstüme basmak üzere olan eşşek gibi: "Bana göre klima kullanmak ve kullanılmasını makul görmek doğru değildir.".
Lise kitaplarını açıp havanın özgül ağırlığı gibi konuları falan mı çalışmak gerekiyor artık biraz fazla "ısındığımızı" anlamak için?
0
🌸laugh
(03.08.07)
izmir gibi bir yerde klimasız gündüz nefes almak çok zor, hatta gündüzü geçtim gece bile çok zor. klima lüksten öte ihtiyaç oldu, yaşlısı var hastası var klima olmasa hakikaten ölürler.

işyerlerinde klima olmasa verimin ne kadar düşeceğine değinmiyorum bile. okullar da aynı. yaz okulunda derse sınıfta klima var diye gelen adam biliyorum. hak da veriyorum gtmden ter damlarken dersle/işle ilgilenmek pek kolay olmuyor.

evde de ihtiyaç, doğru kullandığınızda fiziksel ve ruhsal sağlığınızı da olumlu yönde etkiliyor.

buna rağmen kullanımına karşı olan varsa greenpeace e üye olsun.
0
kimlanbu
(03.08.07)
oldu, herkes kendine en kolay gelen şeyi yapsın, çözümün değil sorunun bir parçası olmakta ısrar etsin, niye düzenimizi bozalım ki, greepeace nasılsa kurtarır dünyayı.
gereksiz klima kullanımına karşıyım, greenpeace'e de üye değilim. klimasızlıktan kimse ölmez, çalışmayı da o kadar etkilemez. gerekirse çalışma saatleri kaydırılabilir siesta tarzında. italya'da, ispanya'da falan klima yok mu ki siesta yapıyorlar. muhtemelen enerji tasarrufu da sağlıyorlar bu sayede. zaten yakında suyla birlikte elektrikler de kesilecek barajlar üretemediği için, klima mlima hikaye olacak. sürekli klima çalıştırmaktan vazgeçsek yağmur yağmaz belki ama enerji tasarrufu sağlarız. termik santraller de havayı kirletip küresel ısınmaya yol açıyor nihayetinde.
0
zen spider
(04.08.07)
klima içeriyi de soğutmuyormu. içerideki soğuk hava bir şekilde dışarı kaçıp dışarıyı soğutuyorsa; o zaman dış ünitenin yaydığı sıcaklık ile kaçan soğuk hava birbirini bir şekilde dengeleyecektir diye sallıyorum ben. tabi santrallerden çıkan gazları hesaba katmıyorum...
0
metox
(05.08.07)
bütün klimalar çalışırken ve trafik sürüngenliğine hepimiz devam ederken en azından şehrin atmosferinde 2-3 santigradlık bir artışa neden olma ihtimalimiz yok mu? Bence var. Bu artış kliması ve motorlu taşıtı olmayan tüm canlılardan izinsiz alınan bir hak değil midir? Dışarıdaki kedinin ya da karabatağın suçu nedir? Ağaçların ya da sokakta yaşayan ve yahut klima taktırma imkanı olmayan bir fukara evinde yaşayanı düşününce ne hissedilir?
Klima takmak yerine ağaçların kesilmesini önlemeyi denesek, ya da en azından bahçemize, oraya buraya ağaç diksek daha yararlı olmaz mı, en azından geleceği düşünerek? Ağaç olmazsa yağmur olmaz, bunu biliyoruz değil mi? Son yüzyılda katledilen ağaç miktarı hakkında bir fikir sahibiyiz değil mi?

Bu başlığı açmadan önce de düşünmüştüm, "ya, napıyorsun sen." diye, tutamadım kendimi. Konu çook uzun ve çetrefilli biliyorum. Az önce girişecektim neredeyse "İstanbul ve diğer birkaç büyükşehire öbeklenmek" gibi bir yerlerden başlayıp. Klima bir obje, bir parça sadece bu konuda aslında, doğru, sadece sen ya da ben, hatta bu duyuruları okuyan herkes birden kapatsa klimasını doğru dürüst bir şey değişmeyecek belki. Ama, sessiz kala kala "minibüsçüler"den bile korkar olduk.
0
🌸laugh
(06.08.07)
(3)

anlayamamak, öğrenememek, yapamamak...

sorusoranadam
bir şeye başlarken (ders olsun, öğrenilebilecek bir konu olsun)o işi yapamayacağıma dair çok çok güçlü bir inanç besliyorum.bu zeka meselesi değil. birçok boş kafalı bile yaptığı halde ben yapamıyorum.kendime güvensizim. ne yaparsam yapayım anlayamayacağım, yapamayacağım gibi geliyor ve yapamıyorum.
bir şeye başlarken (ders olsun, öğrenilebilecek bir konu olsun)
o işi yapamayacağıma dair çok çok güçlü bir inanç besliyorum.
bu zeka meselesi değil. birçok boş kafalı bile yaptığı halde ben yapamıyorum.
kendime güvensizim. ne yaparsam yapayım anlayamayacağım, yapamayacağım gibi geliyor ve yapamıyorum.
özellikle okulda dersleri başaramama gibi bir problemim var. dönemin başında dersin ilk saatinde "boşver olm nasıl olsa bunu yapmazsın" diye düşünüyorum ve bırakıyorum kendimi.
herkes bu işi başarınca da kahroluyorum.
eskiden böyle değildim ben. elimi neye atsam zehir gibi öğrenirdim.

tekrar eski halime nasıl dönebilirim? neler yapabilirim?
0
sorusoranadam
(03.08.07)
Anladığım kadarıyla özgüvenin sarsılmış. Benim tavsiyem çevrende kanını emen insanlar var ise uzak dur. Psikolog olmadığım için tam olarak "şunu yap özgüvenin gelir" diyemiyorum fekat kendi tavsiyem budur.
0
deckard
(03.08.07)
Tahminim ve kendi tecrübelerimden anladığım; bir geçiş süreci yaşıyorsun. Şu anda ne kadar kassanda daha önce kolaylıkla yapabildiğin ve aslında halen yapabilecek olduğun konulardaki kapasiten biraz rafa kaldırılmış. Başka mevzular var aklında, ya da bir yenilik yapılacağı için bu kısımlar tadilatta. İster tadilatta olduğu halde buraları zorlarsın, ister başka şeylere yönelerek düzelmesini bekler kendini yormazsın. Body building buna örnek olabilir, ama benim önereceğim bir şey değil. Çünki bunu yaptıktan sonra "kendine güven" dediğin şeyi kazandığını zannedip aslında tamamen kaybetmiş olduğunun farkında olamamak gibi bir durum oluşma ihtimali var. Etrafında "badi" çalışan varsa bir bak, anlarsın. Tanıdığın yoksa bile taksim'e falan çık, barlarda kendi kasları ve hatunlar dışında başka bir şeye odaklanamayan tiplere bak, yine anlarsın. Tabii ille böyle olacak diye bir kaide yok.
"Kendine güvenmek", "kompleksli olmak", "kompleksli olmamak (böyle bir şey yok tabii ki)", "kompleks" gibi kavramlar bir şekilde kişinin hayatında dikkat çekecek kadar bir yer tuttuğu anda bunlarla ilgili bugüne dek sıkıntı yaşamamış bünye "acaba...?"larla başlayıp kendi kendisinin mmmna koymaya başlar. Uzun da sürebilir, kısa da.
Klasik "kendini sev" önerisi güzel bir öneridir, yapılabildiğinde işe yarar. Ama buna gereksinim duymak için de kişinin kendini sevememesi gibi bir durum gereklidir. Yani aslında zaten kendini seviyorsan bu konuya da el atmana gerek yok. Sana "kendini sev, önemse kendini, kibirli ol,..." falan gibi şeyler söyleniyorsa, yani/ya da böyle olmadığın düşünülüyorsa, buna inanmadan önce çakmakla elini yakmaya kalk, ya da "madem kendimi sevmiyorum sevgilimi terk edeyim de kendime bir ipnelik yapayım." diye düşünerek sevgilini terk et (onun suçu ne di mi, kötü örnek di mi?). Seviyorsan ve yapamıyorsan demek ki kendini seviyorsun, yani yalan söylüyorlar sevmediğin konusunda.
Bir de kendine "gereken" değeri vermiyor olma ihtimali var. Bunu da gözden geçir. Savaşma kendinle ve ama aklına gelen her şeyi sor, merak etme yorulmazsın.
Yaşamayı sevmeyi unutma, daha önce mutlu olduğun zamanları ya da şeyleri unutma. Yeryüzündeki tek güzel zaman dilimlerinin o anlardan ibaret olamayacağını belle -dünya senin için dönmüyor, ama bunun tadını çıkarmayacaksın diye de bir zorunluluk (yahut sorunluluk) yok, olmasın.
Daha uzar... Uzatayım mı?
"Yapamayacağım." demek, bir işi yapmak için gereken altyapıdan yemektir. Bellekten, şevkten, zevkten, istekten, akıldan yemektir. Yapabileceğin halde bir şeyleri yapamıyor olma nedenin "yapmak için gereken iş gücü"nü bu safsatalara yormandandır.
Bence kibirli olmak, insanlardan üstünüm aslında falan demene falan gerek yok. Ne isen osundur ve evet geliştirebilirsin de, batırabilirsin de. Çok mutlu da olabilirsin, kendini de asabilirsin. Çizeceğin yol sana kalmış. Sktimin dünyasına bir kere gelecen, böyle şeylerle günlerini, senelerini harcama; git çiçek al sevgiline sonra da kafayı çek, "Ben nasıl böyle skim şeylere kafayı takıyorum ya" diye efkar yap. Birilerine durup dururken iyilik yap, sevmediğin birine bağıra çağıra küfür edip kaç, kaybol, ayakların götüne vursun kaçarken.
Geçer, geçsin de zaten. Keşke bana da anlatacak birileri olsaydı. Ama olmadığı halde geçiyor merak etme.
Lan gün ortasında bira açtırdın bana, bahane oldu muydu efkar yapmaz mıyız hiç? Arabeskle büyüdük hiç duymasak minibüslerde, ske ske etkilenecez.
Affola...
0
laugh
(03.08.07)
anladığım kadarıyla bu sorunu daha çok derslerde yani gerçekten yapmak istemediğiniz şeylerde yaşıyorsunuz. "eskiden elimi neye atsam öğrenirdim" demenizden kendi isteğinizle yaptığınız işlerde daha başarılı olduğunuz sonucunu çıkarıyorum. belki derslere karşı bu isteksizlik ve üstüste gelen düşük notlar sizde genel olarak herşeye karşı bir hevessizlik, bezginlik hali yaratmış olabilir. hedef belirleyin. belki o dersi geçmenin sizin için bir anlamı yoktur, anlam kazandırın. okulumu sağlam notlarla bitirmeliyim, bu sayede sağlam bir işe girebilirim ya da biraz dişimi sıkıp şu dersleri vereyim sonra rahat eder keyfime bakarım gibi. o dersi geçmek amacınız olmasın, hedefe giden yolda bir araç, geçilmesi gereken bir durak olsun. ve bu çok önemli, hedefe ulaşınca mutlaka yeni bir hedef belirleyin. yoksa yine aynı ruh haline geri dönersiniz. öğrenmeniz, yapmanız gereken neyse hemen başlayın, hazırlıksız da hissetseniz dalın, ertelemeyin, işin içine girip hedefe kilitlenince nasılsa bir şekilde bitireceksiniz. kasmayın, önemli olan en iyi olmak değil elinizden geleni yapıp başladığınız işi bitirmek. eleventh'ın dediği gibi başlangıçta küçük hedefler oluşturmanız sizi şevklendirebilir, bir işi bitirmenin verdiği huzur ve özgüven gibisi yoktur.
0
zen spider
(04.08.07)
(20)

Sağlıklı Kilo Nasıl Alınır

sherinian
Efenim, 1.86 m boyunda bir süre öncesine dek 60-62 kilolarda gezen 24 yaşında bir delikanlıyım.Ama hayatımda 65ten yukarı hiç çıktığımı hatırlamıyorum.Görenler kilo al biraz, sağlığın bozulacak diyorlar mesela. Ben de çok ama çok sağlıksız bir görüntüm olduğunun farkındayım ama diğer yandan senede b
Efenim, 1.86 m boyunda bir süre öncesine dek 60-62 kilolarda gezen 24 yaşında bir delikanlıyım.

Ama hayatımda 65ten yukarı hiç çıktığımı hatırlamıyorum.

Görenler kilo al biraz, sağlığın bozulacak diyorlar mesela. Ben de çok ama çok sağlıksız bir görüntüm olduğunun farkındayım ama diğer yandan senede bir kere ya hasta olurum ya da olmam.

Soruya gelirsek, etkili kilo alma tekniklerini merak ediyorum. Ama beylik şeyler istemiyorum, örneğin yatmadan önce 1.5 iskender ye 1 ayda 5 kilo alırsın demeyin. Farklı enteresan önerileri olan çıkacak mı bakalım?

70-71 olsam yeter. Şu ara kilom okul mokul muhabbetlerine 57ye kadar gerilemiş durumda.
0
sherinian
(02.08.07)
tıbbi destek almanı ve diyetisyenin önereceği besin katkılarını kullanmanı öneririm. ama kendi başına gidip kullanma bunları. homronları, metabolizmayı kötü etkilemesin.
0
kibritsuyu
(02.08.07)
Doktora git, belki tiroid sorunun vardır, o çözülür ve sağlıklı kilona normal şekilde kavuşursun. Yani ters bir şey vardır düzelir, sen de düzelirsin.
0
kurukafa
(02.08.07)
önce bir doktora görünün.hipertroid probleminiz olabilir.
daha sonra da bir diyetisyene görünmenizde fayda var.
"ye ,iç ,hareket etme , böylece kilo alabilirsin" görüşüne ise hiç katılmıyorum.
bu teknikle sadece yağ alırsın.sonra da yağları eritmek için tekrar rejime girmek zorunda kalırsın.önemli olan yağsız kilo almaktır,bunun için de protein ağırlıklı bir beslenme rejimi faydalı olabilir.bu arada düzenli spor da yapmanız gerekiyor.
0
marcelorios
(02.08.07)
spor yap , sana saçma gibi görünebilir ama spor yapmanın şimanlar için zayıflama , zayıflar için şişmanlama gibi etkisi wardır kısacası ideal kiloya ulaşmak için ideal ve en eğlenceli yöntemdir.
0
magoria
(02.08.07)
cok buyuk yanlislar var verilen cevaplarda, sırf yag diyetine girmen hic de saglikli bir kilo alma yontemi degil. daha dogrusu vucudunda ki yag oranini artirmanin sana bir faydasi yok, alacagin kilolari kas seklinde almalisin, zaten birim hacimdeki kas kutlesinin agirligi ayni hacimdeki yagdan daha agirdir.

yani bir onceki arkadasin soyledigi gibi spor yapman ve iyi beslenmen en iyi cozum. hem boylelikle guzel, saglam da bir vucuda kavusursun.
0
alpinsamuray
(02.08.07)
peki spor salonuna gitme haricinde yapabileceğim spor önerileriniz nedir?

yüzmeyi çok severim ama her gün mümkün diil en fazla haftada bir yazlığa gittiğimde yüzebilirim havuzunda.

sabah koş, mekik çek falan gibi öneriler olur.

onun dışında beslenme olayında da diyetisyene başvur diyosunuz yani, devlet hastaneleri bu hizmeti veriyolar mı?
0
🌸sherinian
(02.08.07)
abi ben de kilo vermeye cali$iyorum.
her sabah yuruyorum yarim saat kadar, 1saat de ko$uyorum. gun icinde de bisiklete biniyorum.
bu tarz aktiviteler oneririm.
hastaneye de gitmeden once netten biraz ara$tirma yap derim. unlu diyetisyenlerin siteleri vardir. biraz bak, bilgin olsun yani. sonra gidersin.
0
sourlemonade
(02.08.07)
spor yaparak kaslarını canlandırman gerekli. kol,ayak filan misal.
spor olarakda bisikleti öneririm. yanında koşu da iyi gider.

bu arada sendeki sorun bendede var. ancak bazen bu sporu abartınca oluşuyor :) spor yapın ama abartmayın özellikle bisiklet manyağı olmayın. 187yim, kış aylarından 70e kadar çıkabiliyorum. yazın ise 60 a düşüyorum. sebebi ise sıcakta spor yapmaktan nefret ediyorum. aynı şekil yazın yemek yemektende nefret ediyorum. sıcak sıcak oehh
kışın ise hayvani bir proteğin takviyesi yapıyorum vücuda. sabah kahvaltısında 4 yumurta filan :P ama tabi tıbbi yardımlarda var yanında.

öncelikle hergün bir miktar bisiklet sürün, koşun. hatta mümkünse spor salonlarına giderek biraz alet çalışın. kollar ayaklar vücüt filan hareketlensin. yoksa hayvani yemek yesenizde tınlamaz kaslar. ve tabiki mutlaka doktora gidin sizin bünyenize uygun birkaç protein içerikli ilaç ve vitamin takviyesi önerisinde bulunacaktır.
spor yaparken bol bol su için. güdne 5 litreye yakın.
birde gece yemek yitip hemen ardından yatmayı düşünmeyin. kilo aldırmaz bu. göbek yağ kaplar ayrıca çok tehlikelidir bu. midenin uyku sırasında öğütme sistemi çok azdır. hastalanabilirsiniz. kaçının bundan.
0
winsome
(02.08.07)
ole spor salonu falan benide kasıyo hiç bi zaman 1 aydan fazla dewam edememişimdir en güzeli kendine bi grup oluşturup hafta 2 gun iş /okul çıkışı basketbol/futbol (basketbolun futbola orala, daha fazla efor-daha fazla kas aktivitesi gibi avantajları var) gibi yemeğine/birasına( idaalı maçlar daha hareketlidir ve maçı laubalilikden kurtarır) şeklinde aktiviteler her daim işe yarar bence
0
magoria
(02.08.07)
benim de var boyle bir problemim 178 cm 65 kg civarinda dolanirim genelde, doktorumun tavsiyesi yatmadan once kremali biskuvi yemem gerektigi idi (en az 1 paket) bu bana gore bi$i olmadigindan ben yatmadan once $u kari$imi hazirlayip 1 ay denedim: bir bardak soguk sut, bir tam muz, bir ka$ik bal, bir yumurta sarisi, mikser mi neyse onda bole cirptirip iciyordum acayip toparladim 72lere falan ciktim sonra biraktim 68lere geriledim.
0
notorious
(02.08.07)
aslinda yapacagin en iyi sey artik okulun hangisiyse, onun duzenli antrenman yapan bir spor klubune gidip beraber antrenman yapman. evde mekik sinav da tabi ise yarar da burada onemli olan bir programa uymak, duzenli calismak. insan genelde tek basina bir programi uygulayamaz, motive olamaz, o yuzden git bi topluluga "bilader ben de soyle kiyida takilsam olur mu" de. kurek takimlari artis olur genelde izin vermezler ama mesela dagcilik topluluklarinda guzel muhabbet olur, sorun da olmaz...

beslenme icin de diyetisyene gitsen tabi daha iyi ama ben sana soyle genel gecer bir sporcu diyeti vereyim; aldigin gidalarin %50si karbonhidrat (makarna,pilav,ekmek)%30u protein (sut urunleri,yumurta), %20si de yağ olsun. duzenli ye, ozellikle antrenmanlardan sonra ye, ogun atlama, terli terli su icme...
0
alpinsamuray
(02.08.07)
su yerine portakal suyu vb. içersen ayda bir kilo alırsın garanti.. kilo almak için karbonhidratlı beslenmek gerekiyo.. fazla abartırsan yağ yapar tabi.. karbonhidratlı beslenip biraz spor yapmak en ideali..
0
kveldulv
(02.08.07)
"vücut kitle indeksi hesaplayıcısı" (*1)na göre 1.86cm boy için 67 kiloya çıkabilirsen "sağlıklı" bunun altına düşersen "zayıf" olarak değerlendiriliyor. 86 kg'ye çıkarsanız fazla kilolu ve 117 kg için ise obez sayılacakmışsınız.

sizinle aynı durumda olan bir arkadaş yıllarca kilo almaya çalıştı, olmadı. yaş 30 olunca aniden göbek saldı. hala zayıf ama göbekli. beslenme şekline dikkat yani. balık yağı falan sonradan aşırı yağlanamaya yol açıyor derler yıllardır.

(*1) üzerinde glucotrol xl pfizer lopid falan diye bişeyler yazan ufak mekanik bir cihaz, eşantiyon.
0
can see
(02.08.07)
ehuh. şimdi kilo vermek isteyenler yemekten kısıryorsa senin kısaca hayvvvannnlaaarr gibi yemek yemen lazım.
0
ophelia
(02.08.07)
pek enteresan öneriler olmayacak ama yazıyım bakalım:
düzenli yaşamak önemli bir olay kilo almak için, uyku düzeniniz olsun, mümkünse sabah erken kalkın, kahvaltı edin. erken kalkınca iştah da artıyor, gece de fazla geç kalmamaya çalışın, iyi uyuyun.
sigara içiyorsanız bırakın mutlaka.
askere gitmemişseniz askerde kilo alacaksınız, güzel olacak.
bunların dışında arkadaşların da dediği gibi düzenli spor yaparsanız sağlıklı bir şekilde kilo alabilirsiniz diye düşünüyorum.
0
pispinti
(02.08.07)
bende cok zayıftım düzenli spor yapıyordum bir sene boyunca -mecburen- hiç antremana gitmedim ve hayvaaann gibi yemek yedm su an sene basımdaki kilomdan yaklasık 8 kilo fazlayım. kardesiminde aynı sorunu yasıyor asırı zayıflık o balık yagı içiyor işe yarıyor tek yan etkisi sacları biraz yaglandı. onun dısında hiç bir yan etkisi yok. birde metabolizman hızlı calısıyor olabilir bu yuzden ne yesen yaramaz biraz miskinles yapabiliyorsan.
0
bana bir masal anlat baba
(02.08.07)
abi $imdisi icin bi$ey diyemeyecegim, ama uzun vadede canini sikma; cunku askere gidince alacaksin :)
0
jack o lantern
(02.08.07)
önce tiroidi ölçtürmekte fayda var arkadaşların önerdiği gibi. ama mesela ben de buraya boy ve kilo yazamayacak kadar zayıfım ama domuz gibiyimdir bünye bakımından. üstelik tiroid de düşük çıktı testlere. hayatım boyunca rejim yapmadım ama yediğime de dikkat ederim. eğer tiroidle ilgili ya da hormonal bir dengesizlik yoksa boşverin, kim ne derse desin. ister istemez 30undan sonra metabolizma yavaşlıyor ve insan yavaş yavaş kilo almaya başlıyor (yaşım da çıktı ortaya, haydi bakalım). bunca zaman zayıf kaldıktan sonra birden kilo almak, almaya çalışmak tehlikeli, dizlere ve bele fazla ağırlık yüklenmesi hiç iyi değil. bir yandan spor yapıp kasları, özellikle de vücut ağırlığı artınca zorlanması muhtemel diz, bel karın bölgesindekileri güçlendirerek kilo almak en doğrusu.
0
zen spider
(02.08.07)
DüzenLi bir ilişkin oLsun :)
0
gowest
(03.08.07)
düzenli bir ilişki tavsiyesi kesinlikle yerinde :)

onun dışında, ye kardeşim. gözünü doyurma.
yemeden kilo alınmıyor.
ben yaklaşık 3 sene içinde 22 kilo aldım ve şu an nasıl vereceğimi düşünüyorum kara kara.

kendi iştahımı kendim kabarttım resmen.

dışarıda yemek yemek, fazla kola sprite vs. tüketimi.. alkol falan derken, insan zaten farkında olmadan alıyor kiloyu.
0
calibra
(03.08.07)
(19)

çok acil cevap, silicem: Ne istiyor bu kedi?

sakingitarist
daire kapımın önündeki paspasa, suratı kapıya gelecek şekilde oturmuş siyah bir kedi var. takribi 1 buçuk saattir falan miyavlayıp duruyor. yanına yaklaşmaya çalışınca çok pis tıslıyor, bin bir zahmet ve adrenalinle süt verdim içmemiş, kızarmış kanat attım yememiş. rüşvet de kabul etmiyo şerefsiz. k
daire kapımın önündeki paspasa, suratı kapıya gelecek şekilde oturmuş siyah bir kedi var. takribi 1 buçuk saattir falan miyavlayıp duruyor. yanına yaklaşmaya çalışınca çok pis tıslıyor, bin bir zahmet ve adrenalinle süt verdim içmemiş, kızarmış kanat attım yememiş. rüşvet de kabul etmiyo şerefsiz. korkuyorum canlar. ne istiyor bu? evden çıkamıyorum. acaip bi durum. camdan çıkıyım diyorum ama 3. kat, götüm yemiyo.
çok acil cevap bekliyorum:(
haala orda.

not: hayvan semirmeyi geçmiş, mutasyona uğramış. minyatür bir jaguar yatıyor kapımda. al eline sopa kovala gibisinden bişi diyecek olmayın, kalbinizi kırarım.
0
sakingitarist
(01.08.07)
bi koku felan almi$tir belki. ya da kafasi iyidir. kavga cikarmaya cali$iyodur.
abi su al boca et kafasindan a$agi. en guzeli o.
0
sourlemonade
(01.08.07)
doguracakti, doguracak yer ariyordur, belki sadece susamistir su istiyordur.

su dedim de bursa'da bi yagmur basladi gorulmeye deger.
0
notorious
(02.08.07)
haala gitmedi hayvanoğluhayvan...

benim evimden ne kokusu alabilir ki bu arıza hayvan yaa. tavuk kanadı kızarttım sölemesi ayıp, ona gelmiştir dedim, attım üç beş taane(ben bile yiyemedim o kadar, şerefsiz hayvan) onları da yememiş. sütü de dökmüş oralara ipnator.
0
🌸sakingitarist
(02.08.07)
hayvan işte adı üstünde! Al eline bi sopamtırak alet,kovala,bağır aşşağıya kadar indir.. yiyecek değil ya iblis.. ben de yapmıştım böle bişiyi.. hayvan görünce kaçacak delik arıyo şimdi..
hadi bakalım..
0
lavitaebella
(02.08.07)
büyük ihtimal koku almıştır. hamile olsa tıslamaması lazım diye biliyorum. en azından 4 senelik bir kedi jenerasyonu gayet mülayim bir şekilde bizim apartmanın içinde doğum ihtiyaçlarını gideriyor. Tabi her kedi aynıdır diye birşey yok, ama hamile olduğunu sanmam. kapının önüne değişik kokular sıkın. kediye de sıkın arada, belki o zaman çeker gider miskin şey...
0
deckard
(02.08.07)
Korkutmak gibi olmasın ama (bkz: ölümü hisseden kedi)
0
crown
(02.08.07)
helolohoooyy:)) doğurdu lan bu:) 4 (dört) taane hemde:)) götürüyo şimdi. bi taanesini aldı gitti. eheh vatana millete hayırlı olsun. hadi isim koyun şerefisciklere:)
bu arada crown, saol altıma zıçırttın akşam akşam...

ya o diilde battı buralar, nası yapıcaski şimdi :S
0
🌸sakingitarist
(02.08.07)
aman da aman , çiçeği burnunda dede sayılırsın, paspas olsun bi tanesi... mademki senin evin paspasında doğma şerefine nail oldu..
0
lavitaebella
(02.08.07)
aha bildim, yavrulardan birinin isim babasi olayim yada notorious falan deyin :)
0
notorious
(02.08.07)
bu arada eğer anne yavruları için güvenli biyerler bulamazsa,yer bebecikleri.. aklında bulunsun..
0
lavitaebella
(02.08.07)
çok pis rezil oldum, hamile olduğunu sanmıyorum demiştim tam da :D
0
deckard
(02.08.07)
bi tanesine "esört eyc" de ahah.
ilk cevap benim, konuya ilk ben el attim. haha
0
sourlemonade
(02.08.07)
ya yazık kızcağıza, o şimdi çocuklarının derdindedir, yemeyi içmeyi unutur. çocuklarını taşıdığı yeri biliyorsanız önüne hiç olmazsa bir kap su koyuverseniz de bu sıcakta halsiz kalmasın, çocuklarını besleyebilsin.
0
zen spider
(02.08.07)
doğacak yavruların bakımını üstlen ne biliyim giydir yedir okul öncesi eğitimini üstlen bence bu sana iyi bir hayır sevr olman için fırsat.bazen tanrı farklı elçiler seçebilir.
0
taylor durden
(02.08.07)
apartman girişinde bi kasanın içine koymuş. kasayı yukarı çıkarttım akşam. sabah işe gelirken baktım sokulmuşlar annelerine uyuyolar.
paspas, notorious ve esört eyc tamam. sonuncusuna güzel bi isim istiyorum. konuşturun yaratıcılığınızı. hade bakem
0
🌸sakingitarist
(02.08.07)
Ya çok emin değilim ama, yavruları ellemeyin derler, insan kokusu sinince anesi terkediyormuş falan filanmış.
0
sui
(02.08.07)
abi su meselesi onemli gercekten, hayvanlar su bulamiyor sicakalr sebebiyle, bu yavrulariyla hic bulamaz. mutlaka bi kap su, hatta süt birakin oldugu yerin yakinina. ha bu arada anne kedi yavrularina yaklastirmaz haberin olsun, sevmeye filan calisma bir sure...
0
alpinsamuray
(02.08.07)
sonuncusunun ismide sakin olsun en sakin olanina koyun, en atik canli kanli olanina esört eyc, en tuylusune paspas, en yalniz olanina notorious..
0
notorious
(02.08.07)
Patrick Süskind'den Güvercin'i oku derim..Kapı önü çöreklenme durumu benzeri için..
0
cedilla
(02.08.07)
(8)

kedi sorunsalı

la grande
şimdi arkadaşlar ofisin bahçedesindeki koltuklara kediler abone oldu. bunlar burda yatıp kalkıyo. kovalamak falan çare değil. ortalık bunların tüyünden geçilmiyo. her türlü hayvana karşı olduğumuzdan köpekde almak istemiyoruz...bunları burdan kaçırmak için ne yapmak lazım.. hani varmıdır kızkaçıran
şimdi arkadaşlar ofisin bahçedesindeki koltuklara kediler abone oldu. bunlar burda yatıp kalkıyo. kovalamak falan çare değil. ortalık bunların tüyünden geçilmiyo. her türlü hayvana karşı olduğumuzdan köpekde almak istemiyoruz...
bunları burdan kaçırmak için ne yapmak lazım.. hani varmıdır kızkaçıran değilde kedikaçıran gibi bişey?.. gidelim eczaneden alalım koyalım ortaya bidaha gelmesinler.. bu arada pist hoşt kışt gibi tepkiler geçici çözümdür bunlarla gelmeyin. nasıl kurtulurum bu kedilerden?
0
la grande
(30.07.07)
spreyler satılıyor kediyi köpeği kovmak için. 20-25 ytl falan fiyatı var, pet shoplarda bulabilirsin.
0
kimlanbu
(30.07.07)
kedi kısmısı narenciye kokusundan hiç hazzetmez. koltuklara limon kolonyası sıkabilirsiniz. ama o da bu sıcakta o da iki dakikada uçar gider.
0
kibritsuyu
(30.07.07)
Güzel bir su tabancası alın ve kullanın. Kedi hayvanı süsüne pek düşkün olduğundan tüylerinin ıslanmasından hiç hazzetmez. Bir süre sonra gelmezler. Üstelik zarar verici bir yöntem de değil.

Alternatif olarak özel spreyler var, sıkılan yere kedi gelmiyormuş ama işe yarar mı bilmem...
0
crown
(30.07.07)
madem hayvanlara karşısınız hava tabancası ve mermilerinden alın öğle molasında 3 atış 1 ytl ye eğlenin. 2-3 isabetten sonra kedi medi kalmayacaktır canları çok tatlıdır kedilerin. aman gözlerine falan gelmesin kör olur mazallah sonra vicdan azabı. su sıkma fikri de güzel ama bence daha zararlısı varken ne gerek var. sonuçta sizin cici mi cici ofisinizin bahçesindeki minderli güzelim koltuklara kedi tüyü bulaşıyor. gerçekten ölümcül olabilir dikkat edin kedi gribi diye bişi çıkmış kedi tüyü kustura kustura öldürüyormuş. ayrıca kedi çişi ve kakası da zehirliymiş aman dikkat.
0
ozdek
(30.07.07)
hayvanlara karşı değilimde o güzel bahçeyi kedilere yar etmem... ha öldürmemde ama sprey en mantıklı çözüm gibi duruyo..
0
🌸la grande
(30.07.07)
şimdi hem bahçe olsun çayır çimen açık hava istiyorsunuz hem de kedi, kıl tüy börtü böcek olmasın. fanus kaplatın bahçenin üzerini olsun bitsin... ne demek hayvana karşı olmak, onu da anlamadım, madem karşısınız et süt de tüketmeyin, onlar da hayvanın bir parçası, böylece sayenizde bir miktar hayvanceğiz ölmekten kurtulur.
@ozdek: kedi çişi ve kakası zehirliyse yemeyin olsun bitsin...

neyse, konuya döneyim, bu sözler nasılsa sizi vazgeçirmeyecek niyetinizden. işi gücü bırakıp sürekli kedi peşinde koşmak, kıştkıştlamak, su sıkmak falan zor. oturmadığınız zaman minderlerin üzerine özellikle hışır hışır ses yapan naylon cinsi bir şey örtebilirsiniz, bunun üzerine kedinin sevmedigi bir koku sıkabilirsiniz, böylece koku koltuğa sinmez, kediler de ses çıkaran bir şeyin üzerine oturmayı pek sevmediginden vazgeçeceklerdir. caydırıcı koku olsun diye naylona amonyak içeren bir temizlik malzemesi sürmeyin ya da koltuklara gazete sermeyin, çiş yapabilirler üzerine. bir şekilde kedi oturduğunda gürültü çıkaran alarm tarzı bir şey koyabilirseniz koltuklara işe yarar, kedi hayvanı gürültü patırtı sevmez, huzur hayvanıdır o. gece de örtülü kalırlarsa gündüz tüy içinde bulmazsınız koltukları.

kedi tüyü zararlı falan da değildir bu arada, 1 numaralı şehir efsanesidir. görüntü itibariyla rahatsız ediyorsa, eşyaları kedi tüyünden temizlemenin en kolay yolu bir parça koli bandıyla çekip toplamak.

ne yaparsanız yapın o kediler gitse başkaları gelecek bahçeye, en iyisi bahçenin uzak bir köşesine kediler için bir minder vs koymak. onların yeri de orası olsun.
0
zen spider
(31.07.07)
sorduğuma pişman oldum :) naylon örtüyosun patileriyle çekiyolar yatıyolar üstüne.. mahallenin kedileri burada yatıp kalkıyo.. e haliyle ortalık kıldan tüyden geçilmiyo..zararlı zararsız orası beni bağlamıyo..isterse o kıllar şifa olsun, kansere çare olsun yinede onlara yar etmicem güzelim tesisi :)) sonuç olarak amacım kesmek asmak değil bu tepkiyide anlamadım açıkcası:))
ama sprey çözüm gibi gözüküyo..
0
🌸la grande
(31.07.07)
evet biraz agresif olmuş. benim işyerimde böyle bir ortam olsa kediler alışsın diye koltukların üstüne mama bile koyardım :) aksini düşünemiyorum, düşünülmesini de anlayamıyorum, o yüzden böyle garip yazdım.
spreyler işe yarayabilir, ama nasıl koktuklarını bilmiyorum, eğer kötüyse koltuğa sinip bahçe keyfini bozma olasılığı da var. Gerçi açıkhavada çok dayanmayabilir. Çiçek yapraklarını sılatma için kullanılan fısfıslardan alıp arada bir kedilere su sıkabilirsiniz, hem sudan hem de aletin sesinden hoşlanmazlar, bunu düzenli yaparsanız huzurları kaçacak ve başka bir yer arayışına gireceklerdir (bahçe keyfimizi mahvetti bu adam diye düşüneceklerdir). hatta fısfısa soğuk su koyup arada kendinize sıkabilirsiniz, bu sıcakta iyi geliyor, ben maden suyuyla uyguluyorum kendime aynısını...
0
zen spider
(31.07.07)
(6)

Seçim boyası en hızlı nasıl çıkar?

knickknack
Arkadaşlar sandık görevlisi bir arkadaşım için bu bilgiye ihtiyacım var. Kızın yüzü bile boya olmuş, haliyle çirkin bir görüntü... Lütfen bu boya en pratik yoldan nasıl çıkartılıyor? Bilen varsa lütfen acil...
Arkadaşlar sandık görevlisi bir arkadaşım için bu bilgiye ihtiyacım var. Kızın yüzü bile boya olmuş, haliyle çirkin bir görüntü... Lütfen bu boya en pratik yoldan nasıl çıkartılıyor? Bilen varsa lütfen acil...
0
knickknack
(23.07.07)
etil alkolle deneyin. mesela rakıyla. çıktığı hep söylenir.
0
hlathguth
(23.07.07)
notorious
(23.07.07)
nasıl yüzü boya olmuş?
anlaşılan kendini picasso sanıp kubizm akımını kaptırıp sanat icra etmiş.

o değilde, önceki seçimde ben görevliydim. hiçbiryerim boya olmamıştı. çevremde de kimsenin yüzü gözü eli kolu boya olmadı.
merak ettim cidden nasıl becermiş bunu? acaba bir arkadaşı mı mürekkebi yüzüne püskürttü.
0
winsome
(23.07.07)
Çok alakasız olacak ama eğer yüzü üzerinde derinin ince olduğu bi bölgede de varsa leke (mesela göz altı) sakın ovuşturup temizlemesin ya da çok ovuşturmasın. Yoksa bayaca yanar orası halı yanığı gibi. Başıma alakasız bi şekilde gelmişti size de söyleyeyim dedim.
0
colonizer
(23.07.07)
nasıl olmuş diye soran arkadaşlara fantastik olmayan bir cevap vereyim: seçmenin parmağına damlatırken kendi eline de bulaşmıştır, kendisi farkına varmamıştır ve daha kurumadan o eliyle yüzünü kaşımıştır.

elimdeki mürekkebi asetonla sildiğimde asetonlu pamuğun rengi değişti ama parmağımda pek bir farklılık oluşmadı. yani fiziksel olarak aseton çıkarıyor diyebiliriz.
0
kibritsuyu
(24.07.07)
benim çıktı bile parmağımdaki boya. sağolsun görevli tırnağıma değil yalnız parmağımın kenarına dökmüştü, çok kötü durmadığı için hiç çıkarmakla uğraşmadım. geçen hafta ince bir kabuk halinde kalktığını farkettim, tutup kaldırdım, çıktı. elimi çok sık yıkıyordum, ondan olabilir. boyanın döküldüğü yer tahriş olmuş, kırışmış bir deriyse iyice içe işleyip çıkması zorlaşıyor. benim parmağımdaki kısım düzgün bir deriydi, içe işlemedi, düz bir katman halinde kaldı. yüz derisi de ele göre daha düzgün olduğundan yüzünü su ve sabunla sık sık yıkayıp kendi haline bırakıp kurutursa boya iyice kuruyacak ve eninde sonunda bir kenarından kalkacaktır. kimyasallarla ya da törpüleyerek, zımparalayarak katmanı inceltmeye çalışmak pek işe yaramaz, cilde de zarar verir.
0
zen spider
(02.08.07)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.